|
Yargı Kararı Arama Motoru
|
|
|
|
|
||||||||||||
|
||||||||||||
DAVACININ TAŞINMAZININ BİR BÖLÜMÜNÜN TRAFO YERİ OLARAK KAMULAŞTIRILMA- SINA İLİŞKİN İŞLEM DANIŞTAY'CA İPTAL EDİLMESİNE KARŞIN, BU KARAR GERE- Ğİ YERİNE GETİRİLMEDİĞİNDEN, BU NEDENLE ARSA DEĞERİNDE BİR AZALMA YADA BU GÜNKÜ HALİYLE KULLANIP GELİR GETİRİRKEN İDARENİN TUTUMU NEDENİYLE ORTAYA ÇIKAN ZARARIN TAZMİNİ GEREKTİĞİ, TAŞINMAZ ÜZERİNDE HENÜZ YAPIL- MAYA BAŞLANMAMIŞ BİR BİNANIN GETİRECEĞİ KİRA GELİRİNDEKİ AZALIŞIN TAZ- MİNİNE KARAR VERİLMESİNDE İSABET BULUNMADIĞI HK.< Dava, taşınmazın bir bölümünün trafo yeri olarak kamulaştırılmasına ilişkin işlemin Danıştay Altıncı Dairesince iptal edilmesine karşın, davalı idarenin bu kararı uygulamıyarak taşınmazı kendilerine teslim etmediği bu nedenle taşınmazı kullanamadıkları ve zarara uğradıkları öne sürülerek 1 Haziran 1984 tarihinden başlayarak ilamın infazına ka- dar geçecek süre için aylık 100.000 liralık gelir kaybının yazminat olarak ödenmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, iptal kararı uyarınca parsel üzerinde bulunan trafo binasının kaldırılmaması sonucu davacının taşınmaz üzerindeki tasarruf olanakları gözönüne alınarak uğ radığı zarar miktarının belirlenmesi amacıyla keşif ve bilirkişi ince- lemesi yaptırılmış, bilirkişi parsel üzerinde yapılan trafo binası ne- deniyle artan kısmın inşaata elverişli olduğu ancak parselin tümünden yararlanamıyan davacının trafo binasının varlığı nedeniyle zarara uğ- radığı, taşınmaz da bu haliyle yapı yapılması durumunda, 1984-1985 ve 1986 yılları rayiçleri esas alınarak ve 1984 yılı Haziran ayı başlan- gıç kabul edilerek 1984 yılı 1985 yılı ve 1986 yılı için toplam ... lira kira karşılığı zarar olduğu yolunda rapor düzenlenmiş, bu belir- lemeler karşısında davacının Danıştay kararının uygulanmaması sonucu uğradığı ... lira zararın davalı idare tazminen ödenmesine, fazlaya ilişkin isteminde reddine karar verilmiş, bu karar davalı idare tara- fından temyiz edilmiştir. İdare Hukukunun genel ilkelerine göre idarenin tazminata mahkum edile- bilmesi için idarenin kusurlu hareketi nedeniyle davacının zararı uğ- raması gerekir. Öte yandan T.C. Anayasasına göre yargı kararlarına uymak idare için bir zorunluluktur. Hukuk devleti ilkesinin doğal bir gereği olan bu zorunluluğa uyulmaması hizmet kusuru teşkil eder ve idare bu nedenle ortaya çıkacak zararı tazmin etmek zorundadır. Bu zarar gelir kaybı yada mal varlığında ortaya çıkan bir değer azalması şeklinde olabilir. Yine İdare Hukunun ilkelerine göre tazmini istenen zararın doğmuş (ger çek) zarar olması gerekir. Henüz doğmamış, bir zararın tazmini istene- mez. Bu durumda kamulaştırma işlemi iptal edildiği halde arsadan trafo bi- nasının kaldırılmadığı ve bu bölümden yararlanma olanağı sağlanmadığı nedeniyle ortaya çıkmış gerçek bir zararın varlığı, başka bir deyişle arsanın değerinde azalma yada bugünkü haliyle kullanılıp gelir getirir ken idarenin tutumu nedeniyle bu gelirden yoksun kalma, halinde tazmi- nata hükmedilebileceğinden, bu konuda mahkemece bir inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, taşınmaz üzerinde henüz yapılma dahi başla nılmamış bir binanın getireceği kira gelirindeki azalışın hesaplanarak davacıya tazminat olarak ödenmesi yolundaki Mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı temyize konu İdare Mahke- mesi kararının bozulmasına karar verildi. KARŞI OY: Dava dosyasının incelenmesinden, davacıya ait taşınmazın bir bölümünün trafo yeri için kamulaştırılmasına ilişkin işlemin iptali yolundaki Danıştay Altıncı Dairesi kararının 16.2.1984 tarihinde tebliğ edildiği Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu bilirkişice düzenle- nen raporda zararın başlangıcına Danıştay kararının tebliğ tarihinin esas alındığı anlaşılmaktadır. Yukarıda sözü edilen Danıştay kararının tebliğinden itibaren en geç iki ay içinde yerine getirilmesi zorunludur. Gerek doktrinde gerekse uygulamada Danıştay kararının gereğinin yerine getirilmemesi halinin, idarenin hizmet kusuruna neden olduğu kabul edilmektedir. Bu durumda Danıştay kararının yerine getirilmemesi hali, davacının par selinin inşaat alanının tam kullanılamaması yüzünden açık bir zarar o- luşturmaktadır ki, bunun muhtemel bir zarar olduğundan söz edilemez. Davacının henüz bu safhada proje çizimi ve ruhsat alma işlemlerine gi- rişememesi, yaptığı başvurusuna rağmen parselinin, üzerindeki trafonun kaldırılarak kendisine teslim edilememesinden doğmaktadır. Ancak davanın konusunu, davacının taşınmazının kendisine teslim edilme mesi sonucu kullanamadığını ve bu nedenle uğradığı zararın karşılığı aylık 100.000 lira gelir kaybının tazmini isteğini içerdiğinden, anı- lan karara göre parsel üzerinde yapılacak yapının projelerinin hazır- lanması, ruhsat alınması ve bitirilmesi gibi hususlar belirli bir süre nin geçmesini gerektirdiğinden, mahkemece bilirkişiden alınacak ek bir raporda bu konulara ilişkin makul bir sürenin belirlenmesi ve davacı zararının buna göre yapının tamamlanması tarihini takebeden tarihten itibaren hesaplanması gerektiği açıktır. Anılan kararın bu gerekçe ile bozulması gerektiği oyu ile gerekçe yö- nünden karara karşıyım. (MT/YÖ) |
Bu site telif yasaları kapsamında koruma altındadır.
Site içeriğinin ticari amaçla kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
Copyright 2010 BETA