|
Yargı Kararı Arama Motoru
|
|
|
|
|
||||||||||||
|
||||||||||||
1110 SAYILI YASA VE TAŞ OCAKLARI TÜZÜĞÜNDEKİ BELİRTİLEN MESAFELER İ- ÇİNDE OLUP, İŞLETİLMESİNİN ASKERİ YÖNDEN SAKINCALI OLDUĞU SAPTANAN, ASKERİ MAKAMLARDAN İZİN ALINMADAN, DAVALI İDARE DIŞINDA BAŞKA BİR İDA- Rİ MERCİ TARAFINDAN MEVZUATA AYKIRI BİÇİMDE RUHSAT VERİLMİŞ OLAN TAŞ OCAĞININ İŞLETİLMESİNE GÖREVİ GEREĞİ ENGEL OLAN DAVALI İDARENİN TAZMİN SORUMLULUĞU BULUNMADIĞI HK.< Dava, davacının ... İl Daimi Encümeninden ruhsat alıp işlettiği taş o- cağının, 4.kolordu komutanlığınca hiçbir gerekçe gösterilmeden tel ör- gü içine alınarak taş ocağının bir yıl süreyle işletilememesi sonucu doğan ... lira kazanç kaybı ve taş ocağı sahasındaki dinamit deposunun bu sahanın tel örgü içine alındığı sırada tahribi sonucu ...lira zarar meydana geldiği iddiasıyla, ... lira tazminatın davalı idareden tahsi- line karar verilmesi istemiyle açılmıştir. Kamu hizmetini yürüten idarenin tazminat ödemekle yükümlü tutulabilme- si için, idarenin eylem veya işlemi sonucu kişilere zarar verilmiş ol- ması; kişilerin uğradığı zararla idarenin eylem veya işlemi arasında nedensellik bağı bulunması gereklidir. İdarenin eylem veya işleminden doğmayan bir zararın idarece tazmini yoluna gidilemiyeceği açıktır. Taş Ocakları Tüzüğünün 8.maddesinde istihkamet ve cephane mevakiinin yasak sınırından itibaren bir kilometre mesafe dahilinde bulunan ma- hallerde ocak açılıp işletilmesi için ruhsat verilmesinin; önceden o- cak işletilmesinde sakinca olup olmadığının askeri makamlardan sorul- masına ve onların olumlu görüşüne bağlı olacağı belirtilmiştir. Dava konusu olay tarihinde yürürlükte olan 1110 sayılı Askeri Memnu Mıntı- kalar Kanununun 6517 sayılı Yasayla değişik 1/b.maddesinde de, birinci mennu mıntıkanın harici hududundan başlamak üzere beş kilometre dahi- lindeki sahada mahalli halkın,müstahkem mevkiin müdafa kıymetini ihlal etmeyecek surette her türlü inşaat ve hafriyat ve tadilat yapması ve orman kat'iyatı ve yetiştirmesi ve bataklıkları ihdası ve kurutması hu susunda takdir ve müsaade hakkının müstahkem mevki kumandanlığına ait olacağı, itiraz halinde durumun Milli Savunma Bakanlığınca çözümlene- ceği hükme bağlanmıştır. İhale yapılarak işletme hakkı davacıya verilen taş ocağının da, yuka- rıda anılan yasa ve tüzük hükümleri gereği, ancak askeri makamlarca askeri yönden sakınca görülmemesi halinde faaliyette bulunalabilecek bir bölgede olduğu, buna rağmen askeri makamlardan izin alınmadan An- kara İl Daimi Encümenince davacıya ruhsat verildiği, taş ocağının iş- letilmesinin askeri yönden sakıncalı bulunduğunun saptandığı dava ve işlem dosyalarının incelenmesinden anlaşılmaktadır. Nitekim, söz konusu taş ocağının işletilmesinin askeri yönden sakınca- lı bulunduğunun, saptanması üzerine, İl Daimi Encümeni davacıya ait taş ocağı işletme ruhsatını iptal etmiştir. İl Daimi Encümeninin bu kararının iptali istemiyle davacı tarafından açılan dava da, Danıştay Sekizinci Dairece, 1110 sayılı Yasa ve Taşocakları Tüzüğü hükümlerine göre bölgede taş ocağı işletilmesinin askeri yönden sakıncalı bulundu- ğunun saptandığı, bu nedenle davacıya mevzuata aykırı olarak verilen taş ocağı işletme ruhsatının iptalinin yerinde olduğu sonucuna varıla- rak reddedilmiştir. Bu durumda, 1110 sayılı Yasa ve Taş Ocakları Tüzüğünde belirtilen me- safeler içinde ve ancak askeri makamların sakıncalı bulmaması halinde faaliyet gösterilebilecek bir bölgede olan ve işletilmesinin askeri yönden sakıncalı olduğu saptanan taş ocağının davacı tarafından işle- tilmesine idarece engel olunması, davalı idarenin görevi gereği olup; mevzuata aykırı bulunmamaktadır. Mevzuata uygun biçimde söz konusu taş ocağının işletilmesini engelleyen davalı idarenin, davalı idare dışın- da başka bir merci tarafından konuya ilişkin yasa ve tüzük hükümlerine aykırı biçimde davacıya taş ocağı ruhsatı verilmesi nedeniyle, bu ruh- sat işleminden dolayı sorumlu tutulması da düşünülemez. Davacının taş ocağı ruhsatını kullanamaması sonucu uğradığını iddia ettiği kazanç kaybı ile davalı idarenin mevzuata uygun biçimde, taş ocağı işletilme- sini engellemesi arasında nedensellik bağı olmadığından, olayda davalı idarenin tazmin sorumluluğu bulunduğunu kabule olanak görülmemektedir. Öte yandan, davacı, taş ocağının işletilmesi davalı idarece engelle- nirken dinamit deposunun tahrip edildiğini ve zarara uğradığını öne sürmekte ise de; dinamit deposunun tahrip edilmiş olduğunu kanıtlıyan herhangi bir belge ibraz edilmemiş olması karşısında, davacının be- lirttiği biçimde bir zarara uğradığının kabulü de olanaksız bulunmak- tadır. Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine karar verildi. (DAN-DER, SAYI:60-61) (MS/MÜ) |
Bu site telif yasaları kapsamında koruma altındadır.
Site içeriğinin ticari amaçla kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
Copyright 2010 BETA