|
Yargı Kararı Arama Motoru
|
|
|
|
|
||||||||||||
|
||||||||||||
İL TAKDİR KOMİSYONUNCA TAKDİR OLUNAN ASGARİ METREKARE BİRİM FİYATININ, ARAZİNİN TAŞLIK OLAN KISMINA UYGULANAMAYACAĞI HK.< 1987 yılı için yükümlü adına arazi alım satımından dolayı salınan ka- çakçılık cezalı Tapu Harcının terkini istemiyle açılan davayı; 492 sa- yılı Harçlar Kanununa ekli Tapu ve Kadastro işlemlerinden alınan harç- larla ilgili 4 sayılı tarifenin 3239 sayılı Kanunun 96/B maddesiyle de ğişen 20/a bendinde, gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanılarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulun devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden devir eden ve devir alan için ayrı ayrı %040 oranında tapu harcı alıncağının öngörüldüğü, olayda uyuşmazlık ko nusu taşınmazların değerinin tespiti için mahallinde yaptırılan bilir- kişi incelemesi sonucunda, uyuşmazlık konusu arazilerin tümünün kıraç arazi olduğu, bu arazilerin %80'nin demirgirmez ve taşlık, %20 sinin ise ıslah edilerek tarıma elverişli hale getirildiği, alım satıma konu arazilerin %80'i, dağlık taşlık ve demirgirmez olduğundan ekonomik de- ğerinin sıfır olması nedeniyle vergi dışı bulunduğu, gerçek alım satı- ma konu olan arazinin %20'sine isabet eden arazi miktarının ise 59.464 m2 olduğu, bu yerler için asgari ölçüde m2 birim değeri esas alınarak 100 lira değer tespit ve takdir edildiği, asgari ölçüde takdir olunan bu bedelin, satışı yapılan arazi miktarına uygulanması halinde 5.946. 400 lira bedel üzerinden tapu harcı alınması gerekeceği, alım satıma konu taşınmazlar için bir beyanda bulunulduğu bu nedenle olayda kasıt unsuru bulunmadığından kesilen kaçakçılık cezasının kusur cezasına çev rilmesi icap edeceği gerekçesi ile kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir. Temyiz edilen Diyarbakır Vergi Mahkemesinin 17.12.1991 gün ve 1991/919 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.madde sinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadı- ğı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi. AZLIK OYU: Uyuşmazlık, yükümlü tarafından 1987 yılında 350.000 liraya satışı yapı lan 59.464 m2. arazinin, İl Takdir Komisyonunca takdir olunan asgari metre kare birim fiyatından düşük olarak satıldığının yollama listele- ri ile tespit edilmesi sonucunda fark matrah üzerinden salınan kaçakçı lık cezalı tarhiyatın terkini istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden vergi mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkindir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 57.maddesi ile göndermede bulunulan tapu ve kadastro işlemlerinden alınacak harçlarla ilgili (4) sayılı tarife- nin 20/a pozisyonunda, gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünce- ye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergi değeri üzerinden devir eden ve devir alan için ayrı ayrı binde 40 oranında tapu ve kadastro harcı alınacağı hükme bağlanmıştır. Sözü edilen yasada, harcın matrahının devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergi değeri olduğu belirtildiğinden emlak vergi değerinden ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması zorunlu dur. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 20.maddesinin 2.paragrafında 4.12. 1985 gün ve 3239 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu de ğişikliğe göre yükümlülerin arsalar ve arazi ile ilgili olarak beyan edecekleri değerler, Vergi Usul Kanununun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak ve- ya değer bakımından farklı bölgeler, arizide her il veya ilçe arazisi- nin cinsi itibariyle takdir olunan birim değerlere göre hesaplanan mik tardan düşük olamayacaktır. Yukarıda belirtilen esaslara göre tespit edilecek asgari ölçüdeki birim değerler dikkate alınmak suretiyle he- saplanacak miktardan düşük beyanda bulunulması halinde yükümlü beyanı vergi dairesince birim değere göre hesaplanan miktara yükseltilerek ta hakkuka esas alıncak ve yükümlüye bildirilecektir. Maddede, vergi dai- resince hesaplanan miktar ile mükellefin beyanı arasındaki farka kusur cezası uygulanması da öngörülmüştür. Herne kadar 1319 sayılı Yasanın 29.maddesinde, vergi değerinin emlak vergisinin mevzuuna giren bina ve arazinin rayiç bedeli olduğu, rayiç bedelin bina ve arazinin beyan tarihindeki normal alım satımı bedeli olduğu belirtilmiş ise de yukarıda sözü edilen 20.madde hükmü karşısın da beyan edilen rayiçdeğerin asgari ölçülere göre tespit edilen değer- den düşük olamayacağı açıktır. Ancak yükümlüler tarafından asgari be- yan değerinden daha yüksek bir değerin beyan edilmesi de mümkün ve ta- bii bulunmaktadır. Bu durumda, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı 4 sayılı tarifenin yuka- rıda sözü edilen 20/a pozisyonunda tapu ve kadastro harcının matrahı- nın devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergi değeri ol duğu belirtildiğine, emlak vergi değerinin de asgari ölçülere göre tes pit edilen birim değerlerden düşük olarak beyan edilmesi mümkün bulun- madığına göre gayrimenkulün ivaz karşılığında devir ve iktisabı sıra- sında tahsil edilecek tapu ve kadastro harcının hesabında emlak vergi- si için tespit edilerek kesinleşen asgari ölçüde metrekare birim değe- rinin esas alınması gerekmektedir. Ayrıca olayda yükümlünün alım satımını yaptığı arazinin tamamının tapu da devir ve tescil işlemleri yapıldığı halde, bu arazinin %80'nin eko- nomik değerinin bulunmadığı veya değerinin sıfır olduğundan bahisle tarhiyata esas alınmamasında da yasal hiçbir dayanak bulunmamaktadır. Zira 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 74/c maddesinin üçüncü fıkrasına göre kurulan takdir komisyonlarının 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu- nun 20.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca her il veya ilçe için arazi- nin cinsi (kıraç, taban ve sulak) itibariyle asgari ölçüde birim değer tespit etmekle görevli olacağı öngörülmüştür. Yasa ile takdir komisyonuna tanınan yetkiye istinaden, arazi takdir ko misyonunca uyuşmazlık konusu arazinin niteliği irdelenerek asgari ölçü de arazi birim değeri tespit edilmiş olup, buna uyulması zorunlu bulun maktadır. Eğer bu arazilerin ekonomik değeri üzerinde herhangi bir ih- tilaf söz konusu ise bunun takdir komisyonu kararına karşı kanunda be- lirtilen kişiler tarafından açılacak davada incelenmesi gerekceğinden bu kanunun bu davada incelenmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenle tapuda kayıtlı ve takdir komisyonu kararına göre bir ekonomik değeri bulunan taşınmazın tapuda işlem görmesi sırasında, tes cil edilen arazinin tescil işlemine tabi tutulan yüzölçümünün tamamı- nın tarhiyata esas alınması icap edeceğinden mahkeme kararının bu yön- den de bozulması gerekeceği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz. (DAN-DER, SAYI:87) BŞ/SE |
Bu site telif yasaları kapsamında koruma altındadır.
Site içeriğinin ticari amaçla kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
Copyright 2010 BETA