|
Yargı Kararı Arama Motoru
|
|
|
|
|
||||||||||||
|
||||||||||||
NAKLİYECİLİK İŞİNDE KULLANDIĞI ARACINI SATARAK FAALİYETİNİ TERK EDEN DAVACININ ARAÇ SATIŞINDAN ELDE ETTİĞİ KAZANCIN ARAZİ KAZANÇ DEĞİL, Tİ- CARİ KAZANÇ OLDUĞU HK.< Nakliyecilik işiyle uğraşan davacının taşıt aracını kasko değerinin altında satarak faaliyetini terk etmesi üzerine takdir komisyonunca a- racın emsal değeri esas alınarak takdir edilen matrah farkı üzerinden 1994 yılı için salınan gelir vergisi ve fon payı ile bunlar üzerinden kesilen ağır kusur cezalarına karşı açılan davayı; Gelir Vergisi Kanu- nunun 82.maddesinin birinci fıkrasının 2.bendinde ticari veya zırai bir işletmenin faaliyetiyle serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde edilen hasılatın, 5.bendinde ise gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle il- gili olarak sonradan elde ettikleri kazançların arızi kazanç olduğunun hükme bağlandığı, davacının ticari faaliyetinde kullandığı aracını ... tarihinde satarak işini terk ettiği hususunun tartışmasız olduğu, bu durumda sözü geçen aracın satışından elde edilen hasılatın arızi ka- zanç olarak kabul edilmesi gerektiği, vergi dairesince sözkonusu ka- zancın ticari olarak kabul edilmesinde ve ticari kazanç esaslarına gö- re vergilendirilmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kabul e- derek dava konusu cezalı tarhiyatı kaldıran ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve 1997/104 sayılı kararının; aracın, faaliyet devam ederken sa- tıldığı ve satıştan sonra nakliyecilik faaliyetinin terk edildiği, a- raç satışına ilişkin olarak mükellef tarafından ... gün ... numaralı faturanın düzenlendiği, oysa işi terk eden bir mükellefin fatura dü- zenlemesinin sözkonusu olamayacağı, aynı şekilde araç satışından dola- yı tahsil edilen katma değer vergisinin son dönem katma değer vergisi beyannamesinde beyan edildiği, faaliyetin terkinden sonra katma değer vergisi beyannamesi verilmesinin sözkonusu olamayacağı, bu durumda sözkonusu aracın faaliyetin terkinden sonra satıldığını kabul etmenin mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37. maddesinin birinci fık- rasında her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun Mükerrer 80. maddesinin son fıkrasında ise faali- yetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılma- sından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymet- lerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan ka- zançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir. Olayda, davacının nakliyecilik faaliyetinde kullandığı aracını ... tarihinde satarak faaliyetine son verdiği ihtilafsız bulunmakta- dır. Bu durumda yukarıda açıklanan hüküm gereğince ticari faaliyette kullanılan aracın işin bırakılmasından önce satılmasından elde edilen kazanç ticari kazanç olduğundan, mahkemece arızi kazanç olarak nite- lendirilerek tarhiyatın terkini yolunda verilen kararda yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mah- kemesinin ... gün ve 1997/104 sayılı kararının bozulmasına, karar ve- rildi. (MT/ES) |
Bu site telif yasaları kapsamında koruma altındadır.
Site içeriğinin ticari amaçla kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
Copyright 2010 BETA