YARGITAY 2. Hukuk Dairesi
2016/14807 E.
2016/14344 K.
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan nafakalar, velayet, manevi tazminat talebinin reddi, vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, mahkemece hükmolunan nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilmesi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde de olması gerekir (TMK m.174/2). Somut olayda, mahkemece davalı-karşı davacının eşinin ailesini istemediği, onlara gerekli saygı ve sevgiyi göstermediği, incelenen telefon kayıtlarından ise sosyal ve mali durumu ile uyumlu olmayacak şekilde günün değişik zamanlarında birçoğu gece geç saatlerde ve mesajlaşma şeklinde görüşmelerinin bulunduğu, bu davranışlarının güven sarsıcı mahiyette olduğu, davacı-karşı davalının da çocuğuna kötü muamelede bulunduğu, eşine şiddet uygulayıp, hakaret ettiği kabul edilmiş her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu değerlendirilerek asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı kadının eşinin ailesini istemediği, erkek tarafından ispatlanmış ise de, kadının kullandığı kabul olunan telefon numarasının davacı-karşı davalı erkek adına kayıtlı olması ve konuştuğu iddia olunan numaranın da kimin adına kayıtlı olduğu hususunun tespit edilemediği, işbu konuşma kayıtlarınında başkaca delillerle de desteklenemediği ve somut olarak açıklığa kavuşturulamadığı dikkate alındığında, kadının güven sarsıcı davranışa yönelik eyleminin gerçekleştiğini kabule olanak yoktur. Öyleyse, davacı-karşı davalı erkek tarafından mevcut
delil durumuna göre kadının güven sarsıcı eylem içerisinde olduğunu ispatlayamamıştır. Bu bağlamda, tüm dosya kapsamından, davacı-karşı davalı kadının da eşinin ailesini istemediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen ve belirlenen kusurlu davranışlara göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden, tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMKm.174/1-2) taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Hüküm açık ve infazda tereddüt yaratmayacak nitelikte kurulmalıdır. Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin kabul edilen davasına yönelik vekalet ücretine hükmolunmuş ise de, miktar belirtilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2016 (Çrş.)
İlkemiz, hukukun adaletli dağıtılabilmesi için yargı kararlarının paylaşımına daha çok önem vermektir.
kararara.com sitesi, paylaşılan kararların yargısal faaliyetlerde kullanılmasında herhangi bir hak ve sorumluluk kabul etmemektedir.