11. Ceza Dairesi 2006/1891 E., 2008/1623 K.
BANKA VE KREDİ KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI
DOLANDIRICILIK
“ÖZET”
SANIĞIN ÖLEN BABASINA AİT BANKA KARTINI
TAHSİS EDEN KATILAN KURUMA İADE ETMEYEREK HAKSIZ SURETTE ELİNDE
BULUNDURUP ÖLÜ BABASI HESABINA YATIRILAN MAAŞLARI ÇEKMEYE DEVAM
ETTİĞİ ANLAŞILDIĞINA GÖRE, SANIĞIN EYLEMİ SUÇ TARİHİNDE YÜRÜRLÜKTE
BULUNAN 765 SAYILI TCK’NIN 525/B-2, 80 (5237 SAYILI TCK’NIN 245/1,
43) MADDELERİ KAPSAMINDAKİ SUÇU OLUŞTURUR.
“İçtihat Metni”
Dolandırıcılık suçundan sanık Bülent’in yapılan yargılaması
sonunda: Mahkumiyetine dair (Üsküdar Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi)’nden
verilen 04.07.2005 gün ve 2005/322 Esas, 2005/181 Karar sayılı
hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii
tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı Yargıtay
C.Başsavcılığı’nın bozma isteyen 09.03.2006 tarihli tebliğnamesi ile
Dairemize gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere,
mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde
oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık
müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
ancak:
1- Hak sahibi olan H.Fehmi’nin vefatından önce anılanın hasta olması
nedeniyle maaşının oğlu sanık Bülent tarafından bankamatikten
çekildiğine ilişkin savunma, babası tarafından sanığa maaşını
çekmesi için verildiği anlaşılan 24.01.1995 tarihli vekaletname,
maaşın yatırıldığı T.C. Ziraat Bankası Şubesi’nin hesap
ekstrelerinden de ölü H.Fehmi’nin maaşlarının bankomattan
çekildiğinin bildirilmesi, şifresi bilinmeden kartın kullanılarak
maaş hesabına ulaşılmasının mümkün bulunmayıp hak sahibinin maaşının
ölümden önce de şifresi sanık tarafından bilinen kartın
kullanıldığının ve sanığın 20.07.2002 günü ölen babasına ait banka
kartını tahsis eden katılan kuruma iade etmeyerek haksız surette
elinde bulundurup ölü babası hesabına yatırılan
01.09.2002-30.11.2004 dönemini kapsayan maaşlarını çekmeye devam
ettiğinin anlaşılmasına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765
sayılı TCK’nın 525/D-2, 80 (5237 sayılı Yasa’nın 245/1, 43)
maddeleri kapsamındaki suçu oluşturduğu gözetilmeden, suçun
nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek ve uygulamalı, karşılaştırma
yapılmadan gerekçeden yoksun olarak denetime olanak vermeyecek
şekilde soyut ifadelerle lehe kabul edilen 765 sayılı TCK’nın 504/7.
maddesi uyarınca mahkumiyetine, 765 sayılı TCK’nın lehe olduğu kabul
edilerek anılan yasa uyarınca hüküm kurulduğu halde hük-molunan
cezaların 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine
karar verilmesi,
2- Kabule göre;
A- 765 sayılı TCK’nın lehe olduğu kabul edilerek anılan yasa
uyarınca hüküm kurulduğu halde 5237 sayılı Yasa’da suç konusu
paranın değer fazlalığı nedeniyle artırım öngörülmediğinden bahisle
cezada artırıma yer olmadığına karar verilmek suretiyle karma
uygulama yapılması,
B- Katılan kurumun zararının dava açılmadan önce 30.03.2005
tarihinde ödendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında iade
hükmünün uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi yasaya aykırı,
3- Hükümden sonra 08.02.2008 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren ve sanıklar yararına olan 5728 sayılı Yasa’nın 562.
maddesiyle değişik CMK’nın 231 ve TCK’nın 7. maddeleri uyarınca
hükmün açıklanmasına karar verilip verilmeyeceğinin takdir ve
tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla
yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı
Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı
CMUK’nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 18.03.2008 gününde
oybirliğiyle karar verildi. |