Ceza Genel Kurulu 2006/10-320 E., 2006/309 K.
KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
“İçtihat Metni”
Sanık Z... B...’in karşılıksız çek keşidesi suçundan 3167 sayılı
Yasanın 16. maddesi uyarınca 8.900.000.000 lira ağır para cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin A... 9.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen
23.10.2003 gün ve 888-1162 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine
dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 06.02.2006 gün ve
1383-1401 sayılı kararıyla avukatlık ücreti ile ilgili yanılgılı
uygulamalar düzeltilerek onanmıştır.
Yargıtay C.Başsavcılığı 06.12.2006 gün ve 288412 sayı ile;
”Somut olayda çek hesabı, B… B… inşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret
Anonim Şirketi adına açılmıştır. Şirket kararlarına göre şirketi
temsile yetkili bulunan Z... B..., 25.6.2001 tarihli vekaletname ile
çek ve belgeleri imzalama hususunda N… B…i vekil tayin etmiştir.
Yapılan incelemede, dosyada bulunan sanığa ait imza sirkülerindeki
ve 5.5.2006 tarihli vekaletname suretindeki imzalar ile çek
örneğindeki keşideci imzasının benzerlik göstermediği, buna karşılık
çek arkasındaki ilk ciranta N... B... imzası ile keşideci imzasının
aynı olduğu, gözlenmiştir.
Bu nedenle; karşılıksız çek keşide etmek suçunun failini tespit
için, çek aslı getirtilerek incelenip, gerektiğinde, N... B... tanık
olarak dinlenip, bilirkişi incelemesi de yaptırılarak çeki kimin
keşide ettiği saptanıp, sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve
takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile mahkûmiyet hükmü
kurulduğu” görüşü ile itiraz ederek, Özel Daire onama kararının
kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini
istemiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza
Genel Kurulunca okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın karşılıksız çek keşidesi suçundan cezalandırılmasına karar
verilen olayda Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki
uyuşmazlık, çeki keşide edenin saptanması açısından soruşturmanın
genişletilmesine gerek bulunup bulunmadığı noktasında
toplanmaktadır.
Yargılama sırasında hazır bulunmadığı için sorgusu yapılmayan sanık
Z... B... temyiz dilekçesinde, suça konu çekteki imzanın vekalet
verdiği kişiye ait olduğu hususunda A... 11. İcra Mahkemesinde dava
açtığını, karara çıktığında ibraz edeceğini ifade etmiş, kararın
Yargıtay’ca düzeltilerek onanmasından sonra bu kez müdafii, çekteki
imzanın sanık Z... B...’e ait olmadığını, Z…’nin vekalet verdiği
N... B...’e ait bulunduğunu, bu hususun sanığa ait imza sirküleri
ile Nezih’in ciranta olarak çek arkasına atmış olduğu imzalardan da
anlaşılabileceğini, nitekim 12.000.000.000 lira bedelli, benzer bir
başka çek nedeniyle takibe geçilmesi üzerine A... 2.Asliye Ceza
Mahkemesinden de mahkumiyet kararı çıktığını, imzaya yönelik
itirazlarını orada da sürdürüp yargılamanın yenilenmesini
istediklerini, o mahkemenin istemi kabul edip yenilediği yargılama
sırasında aldırılan bilirkişi raporunda, imzanın N... B...’e ait
olduğunun saptandığını ileri sürerek, yargılamanın yenilenmesi
hususunda iki kez istemde bulunmuşsa da bu istemler Yerel Mahkemece
reddedilmiştir. Sanık müdafii bunun üzerine Yargıtay
C.Başsavcılığına başvuruda bulunup, benzer beyanlarını yinelemiştir.
Dosya incelendiğinde;
Suça konu çekin, D… A... Siteler Şubesindeki 30421 nolu hesaptan
verildiği, keşide yerinin A..., keşide tarihinin 05.04.2003,
meblağın 8.900.000.000 lira olduğu, hamiline düzenlendiği,
keşidecinin adı bölümünde B… B… İnş. Malz. San. ve Tic. A.Ş isminin
ve imzanın bulunduğu, arka yüzünde N... B..., F… Ö… ve A… Ö…’in isim
ve imzalarının yer aldığı, çekin bankaya A… Ö… tarafından 04.04.2003
tarihinde ibraz edildiği ve TTK’nun 692 ve devamı maddeleri
anlamında çekte bulunması gereken yasal unsurları taşıdığı, düzeltme
hakkının kullanılmadığı, şikayet hakkının doğumunu engelleyici
nitelikte herhangi bir ödemenin henüz yapılmadığı anlaşılmaktadır.
B… AŞ’nin 12.05.2001 günlü Olağan Genel Kurul Toplantısında üç
yıllığına Şirketin Yönetim Kuruluna seçilen sanık Z... B...’in
14.05.2001 günlü Yönetim Kurulu Toplantısında Yönetim Kurulu
Başkanlığına getirildiği, tek imza ile şirketi ilzama, şirket adına
çek düzenleyip imzalamaya ve bu hususta vekil tayinine yetkili
kılındığı, Z... B...’in bu yetkisine dayanarak A… 3. Noterliğince
düzenlenen 25.06.2001 gün ve 20186 yevmiye sayılı vekaletname ile,
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı N... B...’i çek düzenleme ve
imzalama konusunda yetkili kıldığı, sanık müdafii tarafından ibraz
edilen vekaletname fotokopilerinden anlaşılmaktadır.
Dosyadaki çek fotokopisinde keşideci adının bulunduğu bölümdeki imza
ile arka yüzünde ciranta N... B...’in adının altındaki imzanın
benzer olduğu, sanık Z... B...’e ait sirkülerdeki imzanın çekteki
keşideci imzasına benzemediği gözlenmektedir. Yine 05.04.2003 keşide
tarihli, 12.000.000.000 lira bedelli bir başka çekin de karşılıksız
çıktığı, bu çekin fotokopisinin de dosyada bulunduğu, arkasındaki
ciro silsilesinin ve keşideci imzası ile cirantalardan N... B...’in
imzasının benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır. Sanık bu çekten
dolayı da yargılanıp cezalandırılmış ise de, yargılamanın
yenilenmesine karar veren A... 2. Asliye Ceza Mahkemesince aldırılan
09.06.2006 tarihli bilirkişi raporunda, çekteki yazı ve rakamlar ile
imzanın Z... B...’in elinden çıkmadığı, N... B...’in eli mahsulü
olduğu belirtilmiştir.
Dosyaya toplanan tüm kanıtların değerlendirilmesi sonucunda;
Çek keşide edilen hesabın B… Anonim Şirketine ait olması, şirketi
temsile yetkili sanık Z... B...’in 25.06.2001 tarihli vekaletname
ile çek ve belgeleri imzalama hususunda N... B...’i yetkili kılması
ve suça konu çek örneğindeki imzanın sanığın imzasına benzemeyip
buna karşılık arkada ciranta olarak imzası bulunan N... B...’in
imzası ile benzerlik gösterdiğinin ileri sürülmesi ve ciddi
kanıtlarla desteklenen bu hususların bizzat dosyadaki belgelerden de
gözlenmesi karşısında, suç failini tespit için karşılıksız çek
aslının ve A... 11. İcra Mahkemesinde açılan 2003/475 esas sayılı
dava dosyasının getirtilip incelenmesi, gerektiğinde N... B...’in
tanık olarak dinlenilmesi, imza mukayesesi hususunda bilirkişi
incelemesi yaptırılıp çeki keşide edenin saptanması ve sanığın
hukuki durumunun buna göre tayin ve tespiti bakımından soruşturmanın
genişletilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar
verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 10.Ceza Dairesinin 06.02.2006 gün ve 1383-1401 sayılı
onama kararının KALDIRILMASINA,
3- A... 9.Asliye Ceza Mahkemesinin 23.10.2003 gün ve 888-1162 sayılı
hükmünün BOZULMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına
TEVDİİNE, 19.12.2006 günü oybirliği ile karar verildi. |