2. Ceza Dairesi 2007/6485 E., 2007/9889 K.
TEHDİT SUÇUNUN OLUŞMASI
“İçtihat Metni”
Silahla müessir fiile teşebbüs ve ölümle tehdit suçlarından sanık
Mustafa ‘nın yapılan yargılaması sonucunda; BERAATİNE dair (SUSURLUKSulh
Ceza Mahkemesinden verilen 22.12.2005 tarihli hükmün Yargıtayca
incelenmesi Üst C.Savcısı tarafından istenmekle ve dosya Yargıtay
C.Başsavcılığının 17.04.2007 tarihli tebliğnamesiyle dairemize
gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.
1.Oluşa uygun kabule göre, ilk derece mahkemesinin tanık
anlatımlarını değerlendirerek yaralamaya kalkışma suçundan dolayı
tanık Ayşe’nin anlatımını neden kabul etmediğini yasal ve yeterli
gerekçe göstererek kararda tartışmış olması nedeniyle, atılı
yaralamaya kalkışma suçunun sanık tarafından işlendiğinin sabit
olmaması nedeniyle verilen beraat kararı yerinde olduğundan;
tebliğnamedeki 1 nolu düşünceye iştirak olunmamıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan kanıtlara, gerekçeye,hakimin kanaat ve
takdirine göre Üst C.Savcısının yaralamaya kalkışmak suçundan
kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün
ONANMASINA,
2.Sanık hakkında tehdit suçundan verilen beraat kararına ilişkin
yapılan temyiz istemine gelince:
Sanığın “daha önce seni bıçaklamış idim ucuz kurtuldun bu kere seni
öldüreceğim” biçimindeki sözleriyle mağduru tehdit ettiği kabul
edildiği halde, öfkenin suç kastını kaldıran bir etkisinin
bulunmadığı, bir tehlike suçu olan tehdidin, bu suçla korunan hukuki
yararı ihlal etmeye objektif olarak elverişli (ciddi) olmasının
yeterli olduğu, ayrıca mağdur üzerinde korkutucu etki yaratmasının
aranmadığı gözetilerek, tehdit suçunda olgusal bir sorun olan
tehdidin ciddi olup olmadığı, eylemin işlendiği ortama, olaya özgü
koşullara, tarafların bedensel ve ruhsal durumlarına göre, tehdit
edici sözün gerçekleşme olasılığı ve mağdurun iradesini etkileme
derecesi ölçüleri içinde tartışılıp değerlendirilerek, sonuca
varılması yerine, salt kavga sırasında öfkeyle söylenen sözlerin
ciddilik (korkutuculuk) özelliği bulunamayacağı biçimindeki önceden
varsayımsal bir kabule dayanılarak yasal temelden yoksun gerekçeyle
beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı ve Üst C.Savcısının temyiz nedenleri ile
tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle
BOZULMASINA 02.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. |