4. Ceza Dairesi 2008/9950 E., 2008/14972 K.
İZİNSİZ EĞİTİM KURUMU AÇMAK
İZİNSİZ ÖĞRETMENLİK YAPMAK
“ÖZET”
5237 SAYILI TCY’NİN 263. MADDESİNDE AÇIKÇA
YASAYA AYKIRI OLARAK EĞİTİM KURUMU AÇMA VEYA İŞLETME EYLEMLERİNİN
CEZALANDIRILMASI ÖNGÖRÜLMÜŞ, BU KURUMLARDA ÖĞRETMEN OLARAK ÇALIŞAN
KİMSELERİN EYLEMLERİ SUÇ OLARAK DÜZENLENMEMİŞTİR.
“İçtihat Metni”
Kanuna aykırı olarak açılmış eğitim kurumunda bilerek çalışmak
suçundan sanıklar Reyhan, Zahide, Önder, Muzaffer, Nevin, Neşet ve
Murafın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 263/1, 52. maddeleri
gereğince ayrı ayrı 1.800 Yeni Türk Lirası adli para cezası ile
cezalandırılmalarına dair, (Babaeski Aslîye Ceza Mahkemesi)’nin
30.07.2007 tarihli ve 2004/468 Esas, 2007/365 sayılı kararının
Adalet Bakanlığı’nca 21.04.2008 gün ve 23070 sayılı yazı ile yasa
yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığının 21.05.2008 gün ve 101344 sayılı tebliğnamesiyle dava
dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:
Tebliğnamede “Dosya kapsamına göre, sanıkların eylemini düzenleyen
765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 261/2. maddesinin karşılığını
oluşturan 5237 sayılı Kanun’un 263/1. maddesinin 08.07.2005
tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunla değiştirildiği ve söz
konusu eylemin suç olmaktan çıkarıldığı cihetle, aynı Kanun’un 7/2.
maddesi nazara alınarak sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi
gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında
isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Gereği görüşüldü;
765 sayılı TCY’nin 261. maddesi “Kanun ve nizamlara aykırı olarak
mektep veya dershane açanlar, açılan mektep veya dershane
kapatılmakla beraber altı aydan iki seneye kadar hapis cezasıyla
cezalandırılır.
Ruhsatsız öğretmenlik edenlerle bunları istihdam eyleyenlere de aynı
ceza verilir.” hükmünü öngörmekteydi.
5237 sayılı TCY’nin 5377 sayılı Yasa ile değişik 263/1-b maddesi
“Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açan veya işleten kişi, üç aydan
bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.”
hükmünü içermekte ve sözü edilen kurumlarda izinsiz öğretmenlik
yapma eylemini suç olarak düzenlememektedir.
5252 sayılı Yasa’nın 9/3. maddesinde öngörülen “Lehe olan hüküm,
önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya
uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması
suretiyle belirlenir.” hükmü uyarınca yapılan uygulamada, 5237
sayılı TCY’nin 263. maddesinin 765 sayılı Yasa’nın 261. maddesine
göre sanıklar lehine olduğu kabul edilmiş ve kararlar verilmiştir.
İncelenen dosyada, sanıklar Sebahattin ve Münevverin 14.02.2007
tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 5580 sayılı Özel Öğretim
Yasası’nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 625 sayılı
Yasa’nın 23. maddesinde öngörülen “Özel öğretim kurumlarının
müdürleri, kurucuları tarafından diğer yönetici ve öğretmenleri
genel olarak müdürleri tarafından seçilir ve istihdamları, Milli
Eğitim Bakanlığı’nın iznine sunulur. Bakanlığın iznine sunulmadan
önce, müdür ile diğer yönetici ve öğretmenler işe başlatılamazlar.”
hükmüne aykırı olarak açıp işlettikleri Ö... A... Dershanesl’nde
diğer sanıkları izinsiz çalıştırdıkları, bu sanıkların ise kendileri
hakkında izin alınmadan çalıştıkları anlaşılmıştır,
TCY’nin 263. maddesinde açıkça yasaya aykırı olarak eğitim kurumu
“açma veya işletme” eylemlerinin cezalandırılması öngörülmüş, bu
kurumlarda öğretmen olarak çalışan kimselerin eylemleri suç olarak
düzenlenmemiştir.
Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki düşünce yerinde bulunarak, 5271
sayılı CYY’nin 309. maddesi uyarınca; Babaeski Asliye Ceza
Mahkemesi’nin 30.07.2007 tarihli ve 2004/468, 2007/365 sayılı
kararının yasa yararına (BOZULMASINA), sanıklar Beyhan, Zahide,
Önder, Muzaffer, Nevin, Neşet ve Murat’ın izinsiz öğretmenlik yapma
eylemleri suç olmaktan çıkarıldığından CYY’nin 309/4-d maddesi
uyarınca ayrı ayrı beraatlerine, 17.06.2008 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi. |