7. Ceza Dairesi 2003/5543 E., 2004/4973 K.
4389 SAYILI KANUNA AYKIRILIK
AĞIR PARA CEZASI
ZİMMET
“ÖZET”
SANIĞIN BAZEN MUDİLER YERİNE İMZA ATARAK
SAHTE TEDİYE FİŞİ DÜZENLEDİĞI, BU NEDENLE EYLEMLERİNİN BİR KISMININ
NİTELİKLİ ZİMMET OLMA OLASILIĞININ BULUNDUĞU VE ZİMMET MİKTARININ,
MÜFETTİŞ RAPORU; İDDİANAME VE KABULDE FARKA OLDUĞU, NAZARA ALINARAK
SANIĞIN EYLEMLERİYLE İLGİLİ BANKADAKİ TÜM KAYIT VE BELGELER VE DAVA
DOSYASI ÜZERİNDE BANKACILIK KONUSUNDA UZMAN BİLİRKİŞİLERE İNCELEME
YAPTIRILARAK ZİMMETİN VE MİKTARIN BELİRLENMESİ AYRICA ZİMMETİN
NORMAL DENETİM VE BANKADA MEVCUT KAYIT VE BELGELERİN
KARŞILAŞTIRILMASI VE KONTROLÜ SONUCU TESPİT EDİLİP EDİLEMEYECEĞİ,
SUÇUN BANKA DIŞI ARAŞTIRMAYI GEREKTİRECEK DERECEDE BANKAYI ALDATICI
VE FİİLİN AÇIĞA ÇIKMASINI ENGELLEYECEK HER TÜRLÜ HİLELİ FAALİYETTE
BULUNMAK SURETİYLE İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ, AYRICA FİİLLEİINİN İPTAL
KABİLİYETİNİN OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ İLE ZİMMETİN BİR İLE KISMI
NİTELİKLİYSE AĞIR PARA CEZASININ UYGULANMASI BAKIMINDAN BASİT VE
NİTELİKLİ OLARAK MAL EDİLEN MİKTARLARIN AYRI AYRI SAPTANMASI VE
SONUCUNA GÖRE BİR KARAR VERİLMESİ GEREKİR.
“İçtihat Metni”
4389 sayılı Kanuna muhalefetten sanıklar, Mustafa ve Aysun
haklarında yapılan duruşma sonunda: sanık Aysun’un beraatine, diğer
sanık Mustafa’nın hükümlülüğüne, amme hizmetlerinden müebbeten
yasaklanmasına, cezası müddetince yasal kısıtlılık altında
bulundurulmasına dair İstanbul Yedinci Ağır Ceza Mahkemesinden
verilen 31.1.2002 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi, müdahil
vekili ve sanık Mustafa vekili tarafından süresinde müdahil vekili
yönünden de duruşmalı inceleme isteğinde de bulunulan dava evrakı
Cumhuriyet Başsavcılığının düzeltilerek onama isteyen 14.3.2003
tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar
okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Yapılan duruşmaya toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere
gösterilen gerekçeye ve takdire göre müdahil Banka vekilinin yerinde
görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanık Aysun’un beraatine
dair hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-Sanık Mustafa vekili ile müdahil vekilinin bu sanığa yönelik
temyizine gelince;
Müdahilin sıfatı itibariyle duruşmalı inceleme yetkisi
bulunmadığından CMUK.nun 318. maddesi gereğince müdahil vekilinin
duruşma isteğinin REDDİNE, karar verilerek yapılan incelemede;
1-Müdahil Banka vekilinin başvuru niteliğindeki 19.9.2001 tarihli
dilekçesinde sözü edilen 15.8.2001 tarihli müfettiş raporu ekleriyle
birlikte getirtilerek iddianame kapsamı dışındaki diğer usulsüz
işlemlerle ilgili olarak ayrıca bir dava açılıp açılmadığı
araştırılıp, ayrı bir dava konusu yapılmadığının anlaşılması halinde
ek iddianame düzenlettirilerek tüm eylemler birlikte değerlendirilip
bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanığın A.....T.A.Ş.nin Sirkeci şubesinde gişe yetkilisi olarak
görev yaptığı sırada muhtelif tarihlerde 12 banka müşterisine ait
nisaplardan onların talimatı ve bilgisi dışında para çekmek
suretiyle zimmet suçunu işlediği oluşa uygun olarak iddia ve kabul
edilmiş ise de dosya içeriğine göre bazen mudiler yerine imza atarak
sahte tediye fişi düzenlediği, bu nedenle eylemlerinin bir kısmının
nitelikli zimmet olma olasılığınan bulunduğu ve zimmet miktarının,
müfettiş raporu, iddianame ve kabul de farklı olduğu, nazara
alınarak sanığın eylemleriyle ilgili bankadaki tüm kayıt ve belgeler
ve dava dosyası üzerinde bankacılık konusunda uzman bilirkişilere
inceleme yaptırılarak zimmetin ve miktarın belirlenmesi ayrıca
zimmetin normal denetim ve bankada mevcut kayıt ve belgelerin
karşılaştırılması ve kontrolü sonucu tespit edilip edilemeyeceği,
suçun banka dışı araştırmayı gerektirecek derecede bankayı aldatıcı
ve fiilin açığa çıkmasını engelleyecek her türlü hileli faaliyette
bulunmak suretiyle işlenip işlenmediği, ayrıca fiillerinin iğfal
kabiliyetinin olup olmadığının tespiti ile zimmetin bir kısmı
nitelikliyse ağır para cezasının uygulanması bakımından basit ve
nitelikli olarak mal edilen miktarların ayrı ayrı saptanması ve
sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu konularda yeterli
açıklamaları taşımayan müfettiş raporuyla yetinilerek yazılı şekilde
hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre;
3- İddianame ile banka müşterisi Ercan’ın hesabındaki usulsüz
işlemlerde dava konusu yapıldığı halde bu konuda bir karar
verilmemesi,
4 - 4721 sayılı Yasanın 471 ve TCK.nın 33. maddeleri uyarınca
sanığın hapis halinin sona ermesine kadar yasal kısıtlılık altında
bulundurulmasına karar verilmesi yerine ceza müddetince kısıtlılığa
hükmedilmesi,
Yasaya aykırı ve
5- Hükümden sonra yürürlüğe giren 5020 sayılı Kanunun 26. maddesi
ile değişik 4389 sayılı Kanunun 24/2 madde fıkrasındaki “22.
maddenin 3 ve 4 numaralı fıkrası kapsamında veya bu suçlarla
bağlantılı olupta Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren suçlara
ait davalar ilgili bankanın bulunduğu ilin adıyla anılan 1 numaralı
Ağır Ceza Mahkemelerinde görülür. Gerekli görülen yerlerde Adalet
Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
bu tür suçlara bakmak üzere o yerlerdeki diğer ağır ceza mahkemeleri
de görevlendirilebilir veya yeni ağır ceza mahkemesi de kurulabilir”
şeklindeki düzenleme gözetilerek görevsizlik karan verilip dosyanın
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca görevli kılınan İstanbul
Sekizinci Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesinin gerekmesi,
Bozmayı icapettirmiş olup, müdahil vekili ve sanık Mustafa vekilinin
temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün
(BOZULMASINA). 8.4.2004 günü oybirliğiyle karar verildi. |