11. Ceza Dairesi 2006/6433 E., 2006/9214 K.
ANONİM ŞİRKET
KURULUŞTAN ÖNCEKİ MUAMELELER
“İçtihat Metni”
Nitelikli Dolandırıcılık suçlarından sanıklar M…., F…. ve N….’in
yapılan yargılamaları sonunda: Mahkümiyetlerine dair Bandırma Ağır
Ceza Mahkemesinden verilen 10.05.2006 gün ve 2005/260 Esas, 2006/145
Karar sayılı hükmün süesi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık Murat
ve müdafii ile diğer sanıklar müdafileri tarafından istenilmiş
olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 04.10.2006
tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği
görüşüldü:
5252 Sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte
bulunan 765 Sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 Sayılı
Yasanın ilgili tüm hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkacak
sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması sonucu denetime olanak
verecek şekilde lehe yasanın tespiti yapıldığından ve 5352 Sayılı
Adli Sicil Kanununun 9 ve geçici 2. maddeleri uyarınca; 3682 sayılı
Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşan sabıka kayıtlarının
silineceği ancak bu koşulun gerçekleşmemesi halinde arşiv kaydına
alınıp tamamen adli sicil kaydından silinmesi söz konusu
olmadığından, tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma düşüncelerine
iştirak edilmemiş, şikayetçi K…. K…’ya yönelik dolandırıcılık
suçunun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi nedeniyle sanık
hakkında 5237 Sayılı TCK. nun 43/1. maddesinin uygulanmaması, 765
Sayılı TCK. nun 81/2. maddesi uygulanan sanık N…. S….. hakkında aynı
kanunun 522. maddesinin lehe hükümlerinin uygulanamayacağının
gözetilmemesi ve kabule göre de aynı sanık hakkında tekerrür
nedeniyle artırım yapılırken hapis cezasının yanında adli para
cezasının da arttırılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni
yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere,
mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve
takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık Murat ve müdafii ile
sanıklar F…. ve N…. müdafilerinin suçların sabit olmadığına,
unsurları itibariyle oluşmadığına, cezaların ertelenmesi ve paraya
çevrilmesi gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz
itirazlarının reddine; ancak:
Para cezasının ödenmemesi halinde gecikme zammı uygulanacağına dair
5275 Sayılı Yasada bir hüküm bulunmadığı gözetilmeden anılan yasanın
122. maddesiyle yürürlükten kaldırılan 647 Sayılı Yasanın 5/6.
maddesi uyarınca gecikme zammına hükmolunması,
Yasaya aykırı ise de; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu
hususun 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması
gereken 1412 sayılı CMUK. nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi
mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “Para cezasına ödeme emrinin
tebliğine rağmen süresinde ödenmemesi halinde muaccel olduğu
tarihten başlayarak 6183 Sayılı Kanunun 51. maddesinde belirlenen
gecikme zammı oranının yarısı oranında gecikme zammı uygulanmasına”
cümlesi çıkarılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun
bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 20.11.2006 gününde oybirliği
ile karar verildi. |