11. Ceza Dairesi 2006/367 E., 2008/574 K.
BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI
DOLANDIRICILIK
ETKİN PİŞMANLIK
LEHE YASANIN BELİRLENMESİ ZARURETİ
MAL VARLIĞINA İLİŞKİN İŞLENEN SUÇLAR
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 245 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 50 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 7 ]
5252 S. TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ ... [ Madde 9
]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 504 ]
“İçtihat Metni”
Dolandırıcılık suçundan sanık
M.İ’in yapılan yargılaması sonunda: Değişen suç vasfı nedeniyle 765
sayılı TCK. nun 525/b-2 maddesi gereğince mahkumiyetine dair
BALIKESİR Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 20.06.2005 gün ve 2005/76
Esas, 2005/146 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca
incelenmesi sanık tarafından istenilmiş duruşmalı inceleme isteğinde
bulunmuş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının bozma isteyen
04.01.2006 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle,
hükmolunan cezanın süresine göre koşulları bulunmadığı
anlaşıldığından vaki duruşmalı inceleme isteminin 5320 Sayılı
Yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 Sayılı Yasanın
318. maddesi uyarınca reddine karar verilip incelenerek gereği
görüşüldü:
KARAR : Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen
delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan
inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın bir
sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının
reddine,
Ancak;
1-Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 28.12.2004 gün ve 2004/173-228
sayılı kararında açıklandığı üzere; sanığın, önceden hazırladığı
tertibatla katılana ait bankamatik kartının ATM makinesinde
sıkışmasını sağlayıp, kartın iadesi için işlem yaparken yardım etme
bahanesiyle yaklaşıp bankamatik kartının şifresini de öğrendikten
sonra şikayetçinin ATM makinesinden ayrılmasını müteakip hile ve
desiselerle elde ettiği kartı ve şifresini kullanarak bankamatik
yoluyla hesaptaki parayı çekmekten ibaret eyleminin suç tarihinde
yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK. nun 504/3. ve 01.06.2005
tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı yasanın 245/1. maddesinde
yazılı suçu oluşturacağı gözetilerek, 5252 Sayılı Kanunun 9/3.
maddesinde yer alan “lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların
ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların
birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir” hükmü karşısında,
her iki TCK. nunun olaya ilişkin tüm hükümleri ayrı ayrı ele
alınarak cezanın artırım ve indirimine ilişkin leh ve aleyhteki
maddeleri somut olarak belirlenip, ortaya çıkan sonuçların
birbiriyle uygulamalı karşılaştırılması, müteakiben cezanın
bireyselleştirilmesine ilişkin 647 Sayılı Yasa, 765 Sayılı Yasanın
hükümleri ile 5237 Sayılı Yasanın 50 ve devam eden maddelerinin de
kararın gerekçe bölümünde tartışılıp sonucuna göre lehe yasanın
belirlenmesi yerine karşılaştırma yapılmadan denetime olanak
vermeyecek şekilde bilişim suçu gerçekleştiğinden bahisle hüküm
kurulması,
2-Hükümden sonra 19.12.2006 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren, 5560 Sayılı Yasanın 11. maddesi ile 5237 Sayılı
Yasanın 245. maddesine eklenen “Birinci fıkra kapsamına giren
fiillerle ilgili olarak bu Kanunun mal varlığına karşı suçlara
ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır” hükmüne göre mağdurun
zararının tazmin edilip edilmediği araştırılarak sonucuna göre etkin
pişmanlık hükmünün uygulama olanağı değerlendirilmesi lüzumu,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla
yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı ceza süresi
yönünden kazanılmış hak saklı tutularak 5320 Sayılı Yasanın 8/1.
maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321 nci
maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.02.2008 gününde oybirliğiyle karar
verildi. |