Ceza Genel Kurulu 2006/3-211 E., 2006/211 K.
KANUN YOLUNUN BELİRLENMESİNDE YANILMA
LEHE OLAN HÜKÜMLERİN UYGULANMASINDA USUL
“İçtihat Metni”
Hükümlü B... Akpınar’ın;
1-Mütecaviz sarhoşluk suçundan, TCY’nın 572/1, 59 ve 647 sayılı
Yasanın 4. maddeleri uyarınca, 118.638.000 lira hafif para
cezasıyla,
2-6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan, 6136 sayılı Yasanın 13/1 ve
TCY’nın 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 118.638.000 lira
ağır para cezasıyla,
3-Etkili eylem suçundan, TCY’nın 456/3,51/1 ve 59. maddeleri
uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün ağır hapis cezasıyla,
Cezalandırılmasına, 3 yıl süre ile kamu hizmetlerinden
yasaklanmasına, deneme süresi içinde suç işlediğinden karar
kesinleştiğinde, şartla tahliye kararının geri alınması hususunda
ayrıca karar verilmesine, ilişkin K... Ağır Ceza Mahkemesince
verilen 28.03.2002 gün ve 125-41 sayılı hüküm, temyiz üzerine,
Yargıtay 4. Ceza Dairesince 31.3.2004 gün ve 1934-4197 sayı ile,
etkili eylem ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçları yönünden
onanmış, mütecaviz sarhoşluk suçu yönünden ise bozulmuş, Mahalli
mahkemece bozmaya uyularak, 6.7.2004 gün ve 115-162 sayı ile bu
suçtan sanığın beraatına karar verilip, 9.7.2004 gün ve 130 sayılı
karar ile, K... Ağır Ceza Mahkemesinin 7.7.1992-88/101 sayılı ilamı
nedeniyle, şartla tahliyesinin geri alınmasına ve
12.6.2001-20.11.2010 tarihleri arasındaki sürenin aynen
çektirilmesine karar verilmiştir.
Hükümlünün hukuki durumunun, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesindeki
ilkeler doğrultusunda değerlendirilmesinin C.Savcılığınca
mahkemesinden istenmesi üzerine, K... Ağır Ceza Mahkemesince evrak
üzerinde yapılan inceleme sonunda, 16.6.2005 gün ve 89-109 sayı ile,
yeni yasaların hükümlü lehine hükümler içermediği gerekçesiyle,
önceki cezaların aynen infazına Yargıtay yolu açık olmak üzere karar
verilmiştir.
Hükümlünün yasal süre içerisinde, yasa yollarına başvurması üzerine,
Yargıtay 3. Ceza Dairesince 10.10.2005 gün ve 10469-19854 sayı ile;
”5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli
Hakkındaki Kanunun 9. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkındaki Kanunun 98.-108. maddeleri duruşma yapılmaksızın evrak
üzerinde karar vermeyi olanaklı kılmıştır. Evrak üzerinde verilen
kararlar temyizi kabil olmayıp, itirazı kabil kararlardandır.
Öncelikle bu hususun merciince değerlendirilerek
sonuçlandırılabilmesi için 5271 sayılı CMUK.nun 264. maddesine göre
hükümlünün dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulüyle itiraz
konusunun mahallinde merciince incelenip sonuçlandırılmak üzere
dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay
C.Başsavcılığına tevdiine” karar vermiştir.
Dosyanın gönderildiği itiraz mercii ise, 20.3.2006 gün ve 121 müt
sayı ile, kararın temyiz incelemesine tabi olduğu görüşüyle,
dosyanın mahkemesine iadesine karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığıca 24.09.2006 gün ve 171161 sayı ile;
Verilen kararın hüküm niteliğini taşıdığı ve temyiz yasa yoluna tabi
olduğu gerekçesiyle, itiraz yasa yoluna başvurularak, temyiz
incelemesi yapılabilmesi için dosyanın tebliğname düzenlenmek üzere,
C.Başsavcılığına tevdiine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza
Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, 765
sayılı Türk Ceza Yasasının yürürlükten kalkması ve 5237 sayılı Türk
Ceza Yasasının yürürlüğe girmesi nedeniyle, önceki ve sonraki yasal
düzenlemelerden hangisinin lehe olduğunun saptanması bakımından
kesinleşen hükümler üzerinde yapılacak yargılama sonucunda verilecek
kararın niteliği ve bu karara karşı hangi yasa yoluna
başvurulabileceğinin belirlenmesine ilişkindir.
Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.3.2006 gün ve 39-39
sayılı kararı ile istikrar kazanmış kararlarında vurgulandığı üzere,
hükümlü hakkındaki mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesi üzerine, 5237
sayılı Yasa hükümleri kapsamında durumunun değerlendirilmesi
istemiyle yapılan başvuru, 5237 sayılı Yasa hükümlerinin lehe
olmadığı gerekçesiyle K... Ağır Ceza Mahkemesince 16.06.2005 gün ve
89/109 sayılı karar ile red edilmiştir. Bu red kararı yarattığı
sonuç itibariyle 5271 sayılı Yasanın 223. maddesi kapsamında, hüküm
niteliğinde olduğundan, temyiz yasa yoluna tabidir. Bu nedenle
Yargıtay 3. Ceza Dairesince, red kararının itiraz yasayoluna tabi
olduğu gerekçesiyle dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine
ilişkin kararı yerinde değildir.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile, Özel
Dairenin dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine ilişkin
kararının kaldırılmasına, K... Ağır Ceza Mahkemesince verilen
kararın temyizen incelenmesinin sağlanması için, Yargıtay
C.Başsavcılığınca red kararıyla ilgili olarak 12.9.2005 tarihinde
154588 sayılı tebliğname düzenlenmiş ise de, anılan tebliğnamede
esasla ilgili herhangi bir görüş yer almadığından, yeniden
tebliğname düzenlendikten sonra, dosyanın Özel Dairesine gönderilmek
üzere, Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 3.Ceza Dairesinin 10.10.2005 gün ve 10469-19854 sayılı
kararının KALDIRILMASINA,
3- Hükümlünün süresi içindeki istemi nedeniyle K... Ağır Ceza
Mahkemesinin 16.06.2005 gün ve 89-109 sayılı kararının temyizen
incelenmesi için dosyanın tebliğname düzenlendikten sonra Özel
Daireye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine,
10.10.2006 günü oybirliği ile karar verildi. |