Ceza Genel Kurulu 2006/5-209 E., 2006/208 K.
BELLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKILMA
ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI
ZİNCİRLEME SUÇ
“İçtihat Metni”
A... Topal’ın reşit olmayan mağdure A... Akkaya’ya zor, hile ve
tehdit kullanıp ayıplı bırakacak biçimde ve zincirleme olarak ırzına
geçme eylemi nedeniyle 765 sayılı TCY’nın 416/1, 80, 418/2 ve 81/1.
maddeleri uyarınca neticeten 22 yıl ağır hapis cezasıyla
cezalandırılmasına, TCY’nın 31. maddesi uyarınca ömür boyu kamu
hizmetlerinden yasaklanmasına, 33. maddesi uyarınca ağır hapis
süresince yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına ilişkin O...
Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.06.2000 gün ve 25-90 sayılı hüküm
Yargıtay 5. Ceza Dairesince 23.10.2000 gün ve 7003-5277 sayı ile
onanarak kesinleşmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Yasasının yürürlüğe girmesinden sonra hükümlü
müdafiinin bu Yasa hükümlerinin uygulanmasını talep etmesi üzerine
Yerel Mahkeme 13.06.2005 gün ve 25-90 sayılı ek karar ile;
hükümlünün mağdureye zor kullanarak iki kez ırzına geçme
eylemlerinin her birinin 5237 sayılı Yasada ayrı bir suç
oluşturduğunu, bu Yasanın 103. maddesinin iki kez uygulanması
suretiyle bulunan sonuç cezanın önceki cezasına oranla hükümlünün
lehine olduğunu belirterek, 5237 sayılı TCY’nın 103/2. maddesi
uyarınca 11 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53. maddede
belirtilen haklardan yoksun bırakılmasına, ikinci eylemi nedeniyle
de aynı uygulama maddeleri ile 11 yıl hapis cezası ile
cezalandırılmasına ve hakkında 53. maddedeki güvenlik tedbirlerine
hükmedilmesine karar vermiş, bu karar yasa yoluna başvurulmaksızın
kesinleşmiştir.
Bilahare 5237 sayılı TCY’nın 43. maddesinde yapılan değişiklik
sonrasında 08.07.2005 günlü dilekçe ile başvuruda bulunan hükümlü
müdafii, cinsel saldırı suçlarında zincirleme suç hükümlerinin
uygulanması olanağı getirildiğini belirterek bu lehe değişiklik
nedeniyle hükümlünün durumunun değerlendirilmesini istemiş, dosya
üzerinden inceleme yapan Yerel Mahkeme bu kez 22.07.2005 gün ve
25-90 sayılı ek karar ile; 5237 sayılı Yasanın 43. maddesinde
yapılan değişiklik sonrasında cinsel suçlarda zincirleme suç
hükümlerinin uygulanması olanağının doğduğunu, bu yeni yasal
düzenlemenin önceki suç bakımından hükümlü lehine sonuç doğurduğunu
kabul etmek suretiyle, hükümlünün 5237 sayılı TCY’nın 103/2 ve 43.
maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53/2.
maddesi uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar 53/1.
maddedeki haklarından yoksun bırakılmasına, itirazı kabil olmak
üzere karar vermiştir.
Hükümlü müdafiinin 22.07.2005 günlü ek kararı temyiz etmesi üzerine,
dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi 24.10.2005 gün ve
16930-21754 sayı ile;
”Irza geçme suçundan hükümlü A... Topal’ın hakkında 5237 sayılı
TCY’nın uygulanıp uygulanmayacağı ile ilgili olarak O... Ağır Ceza
Mahkemesinden verilen 13.06.2005 gün ve 2000/25 Esas, 2000/90 Karar
sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi hükümlü müdafii
tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından
tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen 5237 sayılı Yasanın lehe
kabul edilip buna göre hükümlünün cezasının yeniden belirlenmesine
dair karar usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen
hükümlü müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasına”
karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 15.08.2006 gün ve 168086 sayı ile;
”5237 sayılı TCY’nın yürürlüğe girmesi üzerine hükümlü müdafiinin
lehe yasa değerlendirmesi istemi, 5237 sayılı TCY hükümlerinin
derhal uygulanabileceği haller içinde olmayıp hükmün zat ve
mahiyetine müessir nitelikte bulunduğundan duruşma açılarak karar
verilmesi gerekmektedir. Sanığın üzerine atılı eylemlerinden dolayı
mağdurenin “ruh veya beden sağlığının” bozulup bozulmadığının
araştırılarak sanık hakkında 5237 sayılı TCY’nın 103/6. maddesinin
uygulanıp uygulanmayacağının tespiti ve bu tespit sonucuna göre de,
lehe olan yasanın belirlenmesi bakımından duruşma açılması ve
müşteki ile mağdurenin duruşma gününden haberdar edilmesi
gerekirken, verilen karar da tebliğ edilmeden yazılı şekilde duruşma
açılmaksızın evrak üzerinden karar verilmesi,
Kabule göre de; sanık vekilinin, müvekkili hakkında verilen O...
Ağır Ceza Mahkemesinin 22.07.2005 tarih ve 2000/25 Esas sayılı
ilamının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle temyizi üzerine;
Yargıtay C.Başsavcılığımız tarafından düzenlenen 2005/165590 sayılı
Tebliğnamesi ile bu kararın bozulması talep edilmiş olduğu halde,
Yüksek Yargıtay 5.Ceza Dairesi yapmış olduğu temyiz incelemesi
sonucu vermiş olduğu 24.10.2005 gün ve 2005/16930-21754 sayılı ilamı
ile; O... Ağır Ceza Mahkemesinin 22.07.2005 günlü ek kararı yerine,
temyize ve tebliğnameye konu edilmeyen 13.06.2005 tarihli ek
kararının onanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”
görüşü ile itiraz ederek, Özel Daire onama kararının kaldırılmasını,
Yerel Mahkeme hükmünün öncelikle ilk itiraz nedeninden dolayı
bozulmasını istemiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza
Genel Kurulunca okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Reşit olmayan mağdureye zor ve tehdit kullanarak, ayıplı bırakacak
biçimde ve zincirleme olarak ırzına geçme suçundan 765 sayılı
TCY’nın 416/1, 80, 418/2 ve 81/1. maddeleri uyarınca kesinleşmiş 22
yıl ağır hapis cezasına hükümlü A... Topal müdafiinin, 5237 sayılı
TCY’nın yürürlüğe girmesinden sonra lehe yasa değerlendirmesi
yapılmasını istemesi üzerine Yerel Mahkeme 13.06.2005 günlü ek
kararı ile yeni yasanın lehe sonuç verdiğini kabul ederek,
hükümlünün her biri ayrı suç oluşturan iki ayrı cinsel saldırı
eyleminden dolayı 5237 sayılı TCY’nın 103/2 ve 53/2. maddelerini
ikişer kez ayrı ayrı uygulayarak iki kez 11 yıl hapis cezası ile
cezalandırılmasına, ayrıca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya
kadar 53/1. maddede öngörülen hakları kullanmaktan yoksun
bırakılmasına karar vermiş, bu karar yasa yoluna başvurulmaksızın
kesinleşmiştir.
5237 sayılı Yasanın 43. maddesinde 5377 sayılı Yasa ile değişiklik
yapılarak, cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarında zincirleme
suç hükümlerinin uygulanması olanağının getirilmesinden sonra
hükümlü müdafiinin tekrar başvurması üzerine yeniden lehe yasa
değerlendirmesi yapan Yerel Mahkeme bu kez 22.07.2005 günlü ek karar
ile, hükümlünün 5237 sayılı TCY’nın 103/2. ve 43. maddeleri
uyarınca, temel cezayı 15 yıl hapis olarak saptamak ve zincirleme
suç nedeniyle yapılan artırım oranını da asgari miktarın üzerinde
belirlemek suretiyle neticeten 20 yıl ağır hapis cezasıyla
cezalandırılmasına, ayrıca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya
kadar 53/1. maddede öngörülen hakları kullanmaktan yoksun
bırakılmasına karar vermiştir.
Hükümlü müdafiinin 22.07.2005 günlü ikinci ek karara yönelik
başvurusu üzerine Yüksek Daire bu ek karar yönünden bir karar
vermemiş, temyiz istemine konu olmayan 13.06.2005 günlü kararı
incelediğini belirterek hükmün onanmasına karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise, Yerel Mahkemedeki yargılamanın
duruşmalı olarak icra edilmesi gerektiğini, kabule göre de, temyiz
yasa yoluna başvurulan uyarlama hükmü yönünden bir karar
verilmediğini belirterek itiraz etmiştir.
Görüldüğü gibi, Yerel Mahkemenin uyarlama yargılaması sonucunda
verdiği 13.06.2005 günlü ek karar yasa yoluna başvurulmaksızın
kesinleşmiştir. Hükümlü müdafii 22.07.2005 günlü ikinci ek karara
yönelik olarak temyiz isteminde bulunmuşsa da, Özel Daire,
13.06.2005 günlü ek kararı inceleyerek onanmasına karar vermiş,
temyiz başvurusuna konu edilen 22.07.2005 günlü ek karar yönünden
herhangi bir karar vermemiştir. Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı
itirazın kabulü ile, Özel Daire kararının kaldırılmasına, dosyanın
temyize konu edilen 22.07.2005 günlü ek karar yönünden inceleme
yapılıp karar verilmek üzere Yargıtay 5.Ceza Dairesine gönderilmesi
gerekmektedir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 24.10.2005 gün ve 16930-21754 sayılı
kararının KALDIRILMASINA,
3- O... Ağır Ceza Mahkemesinin 22.07.2005 gün ve 25-90 sayılı ek
kararı ile ilgili inceleme yapılması için dosyanın Yargıtay 5. Ceza
Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine,
10.10.2006 günü oybirliği ile karar verildi. |