14. Hukuk Dairesi 2009/2103
E., 2009/3475 K.BEYANLAR HANESİ
MUHTESAT
TAPU KÜTÜĞÜ
TERKİN
4721 S.
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 722 ]
4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [
Madde 724 ]
4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [
Madde 729 ]
4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [
Madde 1012 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [
Madde 19 ]
"İçtihat Metni"
Davacı vekili
tarafından, davalı aleyhine 13.11.2006 gününde verilen dilekçe ile
beyanlar hanesindeki muhdesat belirtmesinin terkini istenmesi
üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen
22.04.2008 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından
istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin
kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün
kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı, 210 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalıya ait 8
adet zeytin ağacı bulunduğunu, bu hususta tapunun beyanlar hanesinde
kayıt olduğunu, başkasına ait ağaçların taşınmazın kullanımını
sınırladığını ileri sürerek tapudaki kaydın terkinini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından
temyiz edilmiştir.
Dava, beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının terkini isteğine
ilişkindir.
22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme
Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda "muhdesat" kavramından
bir arazi üzerinde arzın malikinden başkasına veya bir paydaşa ait
yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak
gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir
mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin
hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl
kullanılacağı Türk Medeni Kanunu'nun 722, 724 ve 729. maddelerinde
açıklanmıştır.
Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar
hanesine yazılmasına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi
imkan sağlamaktadır. Anılan hüküm uyarınca; 'Taşınmaz mal üzerinde
malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat
mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi
belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir."
Bu tür bir hakkın zemin üzerindeki binanın veya ağaçların yok olması
bibi bazı nedenlerle ortadan kalkacağı kuşkusuzdur. Diğer taraftan,
Türk Medeni Kanunu'nun 1012. maddesi hükmü gereğince kaydın terkini
kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlı olarak
da yapılabilir.
Bu tür bir belirtme Türk Medeni Kanunu'nun 684. maddesine sınırlama
getirerek muhdesat konusu ile arazinin bütünleşmesine engel
olacağından, arazi sahibinin mülkiyet hakkını ileri sürerek ve
muhdesat bedelini hak sahibine ödemesi suretiyle mahkemeden terkin
talebinde bulunması olanaklıdır. Bu durumda mahkemece yapılması
gereken iş, keşfen bilirkişilere belirtme konusu hakkın dava
tarihindeki rayiç değerini hesaplattırmak, bulunacak bedeli davacıya
depo ettirmek, birlikte ifa suretiyle tapu sicilinde davalı lehine
yapılan belirtmeyi terkin etmek olmalıdır.
Somut olaya gelince; davacı da mülkiyet hakkına sınırlama
getirdiğini i eri sürerek dava konusu ağaçların kayıttan terkinini
ileri sürmüş, mahkeme ağaç bedellerini tespit ederek karar
kesinleştiğinde ödenmek üzere kaydın terkinine karar vermiştir.
Mahkemece, bedel tespit edilerek terkin kararı verilmesinde bir
usulsüzlük yok ise de, tespit edilen bedelin hükümden önce depo
ettirilmemesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle bozulması
gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün
(BOZULMASINA), peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana
iadesine, 19.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
|