|
13. Hukuk Dairesi 2010/2407 E.,
2010/11668 K.SEÇİMLİK CEZAİ ŞART
SÖZLEŞMEYE AYKIRILIK
818 S. BORÇLAR
KANUNU [ Madde 158 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak
davasının yapılan yargılaması sonunda İlamda yazılı nedenlerden dolayı davanın
kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz
edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalı firmanın 53 parsel üzerinde yapacağı E.../M... Resİdence adlı
projeden 17 numaralı bağımsız bölümü 08.08.2002 tarihli sözleşme ile satın
aldığını, tapuyu da 30.01.2003 tarihinde aldığını, sözleşmenin ilave şartlar
bölümünde açık havuzu 30.05.2004 tarihine kadar yapmayı taahhüt ettiği, yapmaz
ya da yapamaz ise alıcıya 25.000 Dolar cezai şart ödemeyi taahhüt ettiğini, söz
konusu havuzun bu tarihte yapılmadığını, 01.06.2004 tarihli ihtarla ifayı talep
ettiğini, davalının belediye ile yaşanan sorun nedeniyle havuzun yapılamadığını,
31.10.2004 tarihinde teslim edileceğini bildirdiğini, bu tarihte havuz inşaatını
tamamladığını ancak havuzun sitenin bulunduğu parselde değil bitişik 20 sayılı
parselde yapıldığını, üstelik inşaat ve kullanma izninin olmadığını
öğrendiklerini, 01.12.2004 tarihli ihtarla bu durumun düzeltilmesini talep
ettiğini, davalının bu durumu düzeltmediği gibi site yönetimi aracılığı ile 20
sayılı parselin bedeli karşılığında tapusunun verileceğinin teklif edildiğini
bildirerek, davalının proje ve vaziyet planında istediği değişikliği
yapabileceğine ilişkin imzalatılan taahhütnamenin haksız şart içermesi nedeniyle
iptaline karar verilmesini, eksik ifa nedeniyle taşınmazındaki değer kaybı
olarak 57.641,32 TL, 25.000 Dolar cezai şart bedeli olarak faizi ile tahsiline
karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sözleşme ve taahhütnameye göre proje ve vaziyet planında İstediği
değişikliği yapma hakkı bulunduğunu, belediye ile yaşanan sorun nedeniyle
sitenin bulunduğu parselde havuz yapılamadığını, ancak bitişik 20 sayılı parsele
yapılarak sitenin hizmetine sunulduğunu, bunun bir değer kaybına yol açmadığını,
hem değer kaybı hem de cezai şartın isteneme-yeceğini savunarak davanın reddini
dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 25.000 Dolar cezai şartın ve 57.641,32 TL değer
kaybının faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun ge-rektirici
nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre
davalının sair temyiz itirazının reddi gerekir.
2- Davacı dava dilekçesinde, değer kaybı ve cezai şartın yanı sıra davalının
proje ve vaziyet planında her türlü değişikliği yapabileceğine ilişkin
taahhütnamenin haksız şart içermesi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep
ettiği halde, bu talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması usul
ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3- Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin ilave şartlar bölümünde davalının
açık havuz yapmayı taahhüt ettiği, edimini 30.05.2004 tarihine kadar yapmaz ya
da yapamaz ise alıcıya 25.000 Dolar ödemeyi taahhüt etmiştir. Davalının
sözleşmede kararlaştırılan sürede ve daha sonra verilen sürelerde havuzu
tamamlayamadfğı, 31.10.2004 tarihinde havuz inşaatı tamamladığı, ancak havuzun
sitenin bulunduğu 53 sayılı parselde değil, imar sorunları nedeniyle bitişik 20
sayılı parselde yaptığı, yapılan havuz ve tesisinin inşaat ve kullanma izni
bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki 25.000 Dolar
ödemeye ilişkin kararlaştırmanın cezai şart niteliğinde olduğu tartışmasızdır.
Mahkemece, sözleşmedeki cezai şart ifaya ekli cezai şart olarak nitelenerek,
havuzun siteye ait parselde yapılmaması nedeniyle oluşan değer kaybı ve sözleşme
ile taahhüt ettiği edimini yerine getirmemesi nedeniyle cezai şartın ayrı ayrı
tahsiline karar verilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 158. ve devamı maddelerinde
düzenlenen cezai şart, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde
borçlunun belirli bir miktar para ödeme taahhüdüdür. Anılan maddenin 1.
fıkrasında seçimlik cezai şart, 2. fıkrasında ise ifaya eklenen cezai şart
düzenlenmiştir. Seçimiik cezai şartın düzenlendiği Borçlar Kanunu'nun 158.
maddesinin 1. fıkrasında, "Akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası
halinde tediye edilmek üzere cezai şart kabul ediimiş ise hilafına mukavele
olmadıkça alacaklı, ancak ya akdin icrasını veya cezanın tediyesini
isteyebilir." hükmü mevcut olup, madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere
sözleşme gereği hiç ya da gereği gibi yerine getirilmediği takdirde aksine
kararlaştırma yoksa alacaklı ya edimin ifasını ya da cezai şartın ödenmesini
isteyebilir. İkisini birarada talep etmesi mümkün değildir. Borçlar Kanunu'nun
158. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen "Akdin muayyen zamanda veya meşrut
mahalde icra edilmemesi halinde tediye olunmak üzere cezai şart kabul edilmiş
ise, alacaklı hem akdin icrasını, hem meşrut cezanın tediyesini talep edebilir.
Meğer ki alacaklı bu hakkından sarahatan feragat etmiş veya kayıt dermeyan
etmeksizin edayı kabul eylemiş olsun" hükmünü taşıyan ifaya eklenen cezai şartta
İse, alacaklı akdin ifası ile birlikte cezai şartın ödenmesini de talep
edebilir. Bu açıklamaların ışığı altında dava konusu olaya bakacak olursak,
taraflar arasındaki sözleşmenin ilave şartlar bölümünde "Tüm bağımsız bölüm
sahiplerinin kullanacağı açık havuz 30.05.2004 tarihine kadar M... tarafından
yaptırılacaktır. Her ne sebeple olursa olsun M... havuzu yapmaz ya da yapamaz
İse alıcıya 25.000 Dolar ödemeyi taahhüt eder." Taraflar arasındaki bu
kararlaştırma, az yukarıda açıklanan BK 158/1 maddesinde düzenlenmiş olan
seçimlik cezai şart niteliğinde olup, alacaklı sözleşmeye aykırılık halinde ya
cezai şartı ya da akdin ifasını isteyebilir. Davacı, dava dilekçesinde
sözleşmede öngörülen cezai şartla birlikte edimin eksik ifa edilmesi nedeniyle
ifa yerine geçen tazminatın da ödetilmesini istemişse de, seçimlik cezai şartta
alacaklının bu iki olanaktan yalnız birini seçmesi zorunludur. Mahkemece,
davacıya seçimlik hakkı sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı
şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Sonuç: 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte
açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına, 3. bentte açıklanan nedenle
kararın davalı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının davalıya
iadesine, 16.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|
|