4. Hukuk Dairesi 1990/6102 E., 1991/7173 K.
BORÇLU OLMADIĞININ TESBİTİ
KESİNLEŞEN BORÇ
“İçtihat Metni”
T.C
Y A R G I T A Y
Dördüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/6102
K. 1991/7173
T. 9.7.1991
ÖZET : Davacı şirket aslında borçlu olmadığı bir parayı ödemiş ise
genel
hükümlere göre borçluya karşı istemde bulunabileceği İİK.nun 89.
maddesinin
5. fıkrasında hükme bağlanmış olup, bu durum borcu ödemekten imtina
etmesini
haklı kılmaz. Esasen aksine bir düşünce yasa koyucunun İİK.nun 89.
maddesiyle
getirmek istediği düzenlemenin amacına da aykırı düşer.
(818 s. BK. m. 61) (2004 s. İİK. m. 89/5)
Taraflar arasındaki borçlu bulunulmadığının tesbiti davası üzerine
yapılan
yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dışı borçlu
K’nın
davacı şirketle 31.12.1985 tarihinde iş ilişkisini kesmiş olması
nedeniyle
birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 31.12.1985 tarihinde
davacı
şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığının tesbitine ilişkin
hükmün
süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine;
tetkik
hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi,
gereği
konuşuldu:
Davacı, davalı alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra
koğuşturması
sırasında kendisine İİK.nun 89. maddesi gereğince birinci ve ikinci
haciz
ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, ancak zuhulen bu ihbarnamelere
itiraz
edilmediğini, zaten borçlu olduğu belirtilen Kaya’nın ihbarnamelerin
tebliğinden çok önce kendi işyerinden ayrıldığını belirterek, borçlu
olmadıklarının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, iddia kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz
edilmiştir.
Davacı, İİK.nun 89. maddesinin kendisine tanıdığı haklardan ilk
tebliğden
itibaren 7 gün içinde borçlunun kendi nezdinde alacağı bulunmadığı
yolunda
itiraz etme hakkını kullanmamış, bu suretle borcun zimmetinde
olduğunu kabul
etmiştir. Ayrıca, ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ gününden
itibaren yedi
günlük sürede alacaklıya karşı menfi tesbit davası açma hakkını da
kullanmadığına göre, artık kesinleşen borcu icra veznesine ödemek
yükümlülüğü
altına girmiştir. Davacının ileri sürdüğü üzere ihbarnamelere karşı
zuhulen
itiraz edilmediği, zaten borçlu kişi Kaya’nın da ihbarnamelerin
tebliğ
tarihinden önce ve 21.12.1985 gününde işyerinden ayrıldığı
biçimindeki
nedenlerin, sürelerin geçirilmesi için haklı ve yasal sebepler
sayılmasını
gerektirmeyeceği gibi İİK.nun 65. maddesinde öngörülen olanağı da
kullanmış
değildir. O halde, davacı kesinleşen borcu icra veznesine ödemek
zorundadır.
Davacı şirket, aslında borçlu olmadığı bir parayı ödemiş ise genel
hükümlere
(BK. 61 vd.) göre borçluya karşı istemde bulunabileceği İİK.nun 89.
maddesinin 5. fıkrasında hükme bağlanmış olup, bu durum borcu
ödemekten
imtina etmesini haklı kılmaz. Esasen aksine bir düşünce yasa
koyucunun
İİK.nun 89. maddesiyle getirmek istediği düzenlemenin amacına da
aykırı
düşer.
Bu itibarla mahkemenin, davacı şirketin davalı aleyhine açtığı bu
davanın
reddi gerekirken, kararda yazılı olan ve yasal dayanağı bulunmayan
gerekçelerle istemi kabul etmesi doğru olmadığından hükmün bu
nedenle
bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA)
ve peşin
alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 9.7.1991 gününde
oybirliğiyle
karar verildi.
|