17. Hukuk Dairesi 1995/7383 E., 1995/7465 K.
GERÇEK HAK SAHİPLERİNİN TESPİTİ
KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
İçtihat Metni
T.C.
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1995/7383
K. 1995/7465
T. 18.12.1995
ÖZET : İtiraz üzerine kadastro tesbiti iptal edilerek, tesbite
itiraz
etmeyenler adına tesbit edildikten sonra, Maliye Hazinesinin itirazı
üzerine
açılan davada, gerçek hak sahipleri adına tescil şartları yoksa,
komisyonca
lehine tesbit kararı verilenlerin tesbite karşı itiraz ve davası
bulunmadığından, taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescili gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 30/2, 10/son, 27, 29/2)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama
sonunda;
davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine vekili
tarafından süresi
içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 221 parsel sayılı 6112 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz,
davacı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davalılar dışında Osman’ın,
taşınmazın
dedesine ait olduğuna dayanan itirazı komisyonca reddedilmekle
birlikte
tesbitte iptal edilerek, tesbite itiraz etmeyen davalılar adına
tesbite karar
verilmiştir. Davacı Hazine taşınmazın Devlete ait yerlerden olduğuna
dayanarak dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine, taşınmazın
davalılar
adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili
tarafından
temyiz edilmiştir.
Kadastro tesbiti, 766 sayılı Yasanın yürürlükte bulunduğu 30.7.1982
tarihinde
davacı Hazine adına yapılmıştır. Davada taraf olmayan Osman,
6.8.1982
tarihinde tesbite itiraz etmiş, kadastro komisyonunca 14.3.1989
tarihli
kararla itirazın reddine, tesbitin iptaline ve taşınmazın tesbite
itiraz
etmeyen Ali çocukları Mehmet Ali ve müşterekleri adına tesbitine
karar
verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Yasasının geçici 5. maddesinde, bu
Yasanın
yürürlüğe girmesinden önce 766 ve 2613 sayılı Yasa hükümlerine göre
kurulmuş
komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazlar bu komisyonlarda bu
yasa
hükümlerine göre sonuçlandırılacağı hükme bağlanmıştır. Kadastro
tesbiti
sırasında yürürlükte bulunan 766 sayılı Yasanın 54. maddesi
yürürlükten
kaldırılmış, sonradan yürürlüğe giren 3402 sayılı Yasanın 30/2.
maddesi ile
de ancak üç ayrık halden birinin mevcudiyeti halinde gerçek
haksahibi adına
tescil kararı verilebileceği öngörülmüştür. Somut olayda, 3402
sayılı Yasanın
30/2. maddesi koşulları da mevcut olmadığına göre inceleme ve
verilecek
kararın Osman’ın itirazı ile sınırlı olması gerekir. Komisyonca
lehine tesbit
kararı verilenlerin tesbite karşı itiraz ve davası bulunmadığından
bunlar
yönünden kadastro tesbiti kesinleşmiştir. Hal böyle olunca;
mahkemece davanın
kabulüne, komisyon kararının iptali ile taşınmazın Hazine adına
tesciline
karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi reddine karar
verilmiş olması
doğru değildir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün
açıklanan
nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 18.12.1995 gününde oybirliğiyle
karar
verildi.
|