18. Hukuk Dairesi 1997/1368 E., 1997/4037 K.
ESKİ HALE GETİRME VE TAHLİYE
HAKİMİN MÜDAHALESİ
KİRACININ SORUMLULUĞU
İçtihat Metni
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/1368 1997/4037
Y A R G I T A Y İ L A M I
Dava dilekçesinde eski hale getirme ve tahliye istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin
duruşmalı
olarak yapılması davalılar Ahmet ve Mustafa Kemal tarafından
yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle
taraflara
yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden
davalılar adına gelen olmadı. Aleyhine temyiz olunan davacılar
vekili Av. M.
Selahattin geldi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten
sonra
dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları
dinlenip,
gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılardan Hüsnü’ye ait olan bağımsız bölümün travesti
olarak nitelendirilen Ahmet ile Mustafa Kemal’e kiraya
verilmişse de bu kişilerin bağımsız bölümü iyi kullanmadıkları,
bağımsız
bölüme girip çıkanların çokluğu ve çıkardıkları gürültü sebebiyle
etrafa
rahatsızlık verdiklerini ileri sürerek bu kişilerle davalı Hüsnü
arasındaki
kira aktinin feshi ve bağımsız bölümden tahliyelerine karar
verilmesini
istemiştir.
Mahkemece, davalı kiracıların bağımsız bölümü kötü kullanımlarının
sabit olduğunu, gürültü çıkardıklarını, mecuru randevu evi gibi
kullandıkları
kabul edilerek bu şekilde kullanıma son verilmesine ve belirtilen
süre içinde
bu işe son verilmediği takdirde davalı kiracıların tahliyelerine
karar
verilmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesi, kiracılar dahi kat malikleri
gibi
bağımsız bölümü kullanırken doğruluk kaidelerine uymalarını ve
birbirlerini
rahatsız etmekten kaçınmalarını, birbirinin haklarını
çiğnememelerini
öngörmüş ve bağımsız bölüm malikini bu konuda kiracılar ile birlikte
müteselsilen sorumlu tutmuştur. Aynı yasanın 33. maddesinde ise bu
kanunda
öngörülen borç ve yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında
diğer kat
maliklerince mahkemeye başvurma hakkı tanınmış, hakimin iddiayı
sabit görmesi
halinde ilgililerin yasaya aykırı kullanım ve davranışlarına son
verilmesine,
bunun için belli bir süre verilmesine ve bunun tefhim veya tebliğine
karar
verileceğini hükme bağlamıştır. Hakimce tesbit edilen sürede bu
kararın
yerine getirilmemesi halinde maddenin son fıkrasında cezai müeyyide
getirilmiştir.
Bu suretle 18. madde ile 33. madde birlikte incelendiğinde rahatsız
edici durumlar sebebiyle bağımsız bölümlerin tahliyesinin
öngörülmediği, bu
hususun ancak 24. maddede öngörülen yasak işlerde geçerli olduğu
görülür.
Kötü kullanımın devam etmesi halinde ve koşulların gerçekleşmesi
durumunda
Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde öngörülen devir ancak
sözkonusu
olabilirki böyle bir dava açılmamış ve koşulları da
araştırılmamıştır.
Bu durumda mahkemece yasa hükümlerinin doğrudan uygulanması
sözkonusu
olup hukuki, nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu ve bağımsız
bölümün maliki
ile kiracıları arasındaki aktin feshini isteme hakkının bağımsız
bölüm
malikine ait bulunduğu esasları gözönünde bulundurularak yukarıda
sözü edilen
33. maddenin 2 ve 3. fıkralarının uygulanması sözkonusu iken, yasal
dayanağı
olmayan biçimde ihtara uyulmaması halinde davalı kiracıların
tahliyesine
karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın
yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle
yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince
BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.4.1997
gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|