19. Hukuk Dairesi 2002/3230 E., 2003/6480 K.
MENFİ TESPİT
YAZILI DELİL
YEMİN
İçtihat Metni
T.C.
Y A R G I T A Y
19.HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I
Esas Karar
2002/3230 2003/6480
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Akhisar 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih : 30.1.2002
Nosu : 138-19
Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tesbit davasının yapılan
yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen
kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde
taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği
konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar Hasibe, Meryem, Nizamettin vekili, müvekkillerinin murisi
Mustafa’nın nikahsız eşlerinden birisi olan davalı tarafından
girişilen icra takibine konu yapılan bonodaki imzanın murise ait
olmadığını, murise ait olsa bile bu bononun muvazaalı olarak
verildiğini, gerçekte alacak borç ilişkisinin bulunmadığını ileri
sürmüş ve müvekkillerinin takibe konu bonodan dolayı borçlu
olmadığının tesbiti ile takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu
belirterek % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyanın davacıları Yüksel ile Yücel vekili de, aynı
iddialarla menfi tespit ve tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece menfi tespit talebinin kabulüne, davalının kötüniyetli
takibe giriştiği anlaşılamadığından tazminat talebinin reddine karar
verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava konusu bonodaki keşideci imzasının davacıların murisinin eli
mahsulü olduğu Adli Tıp Raporu ile saptanmıştır. Öte yandan HUMK.nun
290.maddesi gereğince senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı
def’i olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan
kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla
ispat olunamaz. Davacıların iddialarını yazılı delille
kanıtlayamadıkları anlaşılmıştır. Ancak dava dilekçesinde “diğer
deliller”denmek suretiyle yemin deliline de dayanılmış olduğuna göre
mahkemece davacılara yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna
göre bir hüküm kurulması gerekirken, tanık dinlenmek suretiyle
uyuşmazlığın çözümlenmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre
davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer
olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine 16.6.2003 gününde
oybirliğiyle karar verildi. |