18. Hukuk Dairesi 1996/10647 E., 1996/11527 K.
BAĞIMSIZ BÖLÜMLER ÜZERİNDEKİ MÜLKİYET
ÇOK PARSEL ÜZERİNDEKİ SİTELERDE KAT MÜLKİYETİ
SİTE
YÖNETİM
İçtihat Metni
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1996/10647 1996/11527
Y A R G I T A Y İ L A M I
Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararının iptali
istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından
temyiz
edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, kat malikleri kurulunun yönetici atanmasına dair kararının
iptali istendiğine göre, dava, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre
tüzel
kişiliği bulunmayan yönetime değil, karara katılan tüm bağımsız
bölüm
maliklerine karşı açılması gereklidir. Dava ekonomisi de dikkate
alınarak
mahkemece davacıya mehil verilip dava dilekçesi diğer bağımsız bölüm
maliklerine tebliğ ettirilerek davaya dahil edilmeleri
sağlanmalıdır.
Mahkemece bu eksiklik giderilip taraflar yasal olarak
oluşturulduktan
sonra esasın incelenmesine geçilmelidir.
Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre kat mülkiyeti rejimi ancak bir
parsel üzerinde tesis edilebileceğinden yönetici seçimine ve sair
hususlara
ilişkin olarak verilecek kararlar da ancak tek parsel üzerindeki kat
malikleri kurulunca alınacağına dair saptama doğrudur.
Ancak; bazı hallerde ayrı ayrı parsellerin üzerinde kurulu kat
mülkiyeti bağımsız bölüm malikleri “site” adı altında bir araya
gelerek
müşterek bir yönetim kurdukları görülmektedir. Böyle bir mülkiyet ve
yönetim
rejimi Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine uygun değil ise de, site
sakinlerinin
aralarında yapmış olabilecekleri bir sözleşme ile sitelerini
yönetmelerine
yasal bir engel yoktur. Bu nedenle mahkemece öncelikle taraflar
arasında ve
tüm parseller üzerindeki bağımsız bölüm maliklerini kapsayan bir
sözleşme
bulunup bulunmadığı saptanmalı, iptali istenen işlemler bu sözleşme
kapsamında ise uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Kanununa göre
çözümlenemeyeceğinden
davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı
verilmelidir.
Yukarıdaki hususlar dikkate alınmadan ve görev yönü beklenmeden
yazılı
olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın
yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle
yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince
BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
19.12.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|