18. Hukuk Dairesi 1995/12965 E., 1996/1312 K.
ESKİ HALE GETİRME
KAT MALİKLERİ VE KİRACILARIN SORUMLULUĞU
İçtihat Metni
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1995/12965 1996/1312
Y A R G I T A Y İ L A M I
Dava dilekçesinde eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın
reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesinin 1. fıkrası hükmünde klinik,
poliklinik niteliğinde olmayan doktor muayenehanelerinin, kat
mülkiyeti veya
kat irtifakına tabi bir anagayrimenkulün bağımsız bölümlerinde
açılması
mümkün görülmüş ise de, bu muayenehanenin “muayenehane” sözcüğünün
tıpta
ifade ettiği anlamı taşmaması gerekir. Mahkemece yaptırılan her iki
bilirkişi
incelemeleri sonucunda düzenlenen raporlarda dava dilekçesindeki
iddiaları
kısmen doğrulayan biçimde, bağımsız bölümde kürtaj ve doğum dahil
her türlü
tıbbi müdahalenin yapıldığı izlenimini veren tesbitler yapılmıştır.
“Muayene”
sözcüğünün ifade ettiği kavram dışında mütalaa edildiği takdirde
kürtaj ve
doğum yaptırmanın sözü edilen 24. maddenin 1. fıkrası kapsamında
olduğu
anlamına gelir ki bu hususun kesin olarak belirlenmesi gerekir.
Diğer taraftan Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesi hükmüne göre kat
malikleri ve bağımsız bölümlerde kiracı veya başka bir sıfatla
devamlı
oturanlar bağımsız bölümlerini, eklenti ve ortak yerleri kullanırken
birbirlerini rahatsız etmemek ve birbirlerinin haklarını çiğnememek
zorundadırlar. Bu zorunluğa riayet edilmemesi halinde ilgililerin
başvurusu
üzerine hakim Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesindeki müdahaleyi
yapmak ve
tedbirleri uygulamak durumundadır.
Mahkemece, yukarıda 1. paragrafta sözü edilen hususlarda gerekirse
uzman görüşüne başvurularak yapılan keşifteki tespitler ve şahit
beyanları
karşısında davalının bağımsız bölümünü “muayenehane” kavramı dışına
taşacak
biçimde kullanıp kullanmadığı saptanmalı, 2. paragraftaki husus dahi
değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın
yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle
yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.’nun 428. maddesi gereğince
BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.2.1996
gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|