18. Hukuk Dairesi 1995/7896 E., 1995/8747 K.
ÇOK PARSEL ÜZERİNDEKİ SİTELERDE KAT MÜLKİYETİ
GÖREV
İçtihat Metni
T.C.
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1995/7896 1995/8747
Y A R G I T A Y İ L A M I
Dava dilekçesinde Men’i müdahale ve kal istenilmiştir. Mahkemece
davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından
temyiz
edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, aynı site içerisinde yer almakla beraber birden çok parsel
üzerinde inşa edilmiş bağımsız bölüm malikleri arasında, kendi
aralarında
kurdukları yönetimin aldığı karar uyarınca mimari projeye aykırı
olarak
tesbit edilen tadilatın eski hale getirilmesine ilişkindir.
Kat Mülkiyetinin yasa hükmü gereği yalnız bir parsel üzerinde tesisi
mümkün olup birden çok parsel üzerindeki bağımsız bölümlerin kendi
aralarında
kat mülkiyeti rejimini uygulamalarına yasal olanak bulunmaktadır.
Her iki
tarafın yada yönetici ile davalının her birinde kat mülkiyeti kurulu
siteye
dahil parsellerden birinde bağımsız bölüm maliki bulunmaları
halinde, bu
konuda Kat Mülkiyeti Kanununun 19 ve 33 maddelerinin tanıdığı hakka
dayanak,
dava açmaları mümkün ise de, biri 3119 diğeri ise 3116 nolu parselde
bağımsız
bölüm maliki olan taraflar arasındaki uyuşmazlığın genel hükümler
dairesinde
çözümlenmesi söz konusudur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa bu suretle Kat Mülkiyeti Kanununun
hukümlerinin uygulanması mümkün bulunmadığından öncelikle görev
yönünün
belirlenmesi gerekir. Dava dilekçesinde ve bilirkişi raporunda
davaya konu
müdahalenin değeri belirtilmemiş bulunduğundan mahkemece öncelikle
bu husus
saptandıktan sonra, yukarda açıklandığı gibi Kat Mülkiyeti Kanunu
hükümlerinin de uygulanmıyacağı gözönünde bulundurularak
uyuşmazlığın
taraflar arasında mevcut olduğu anlaşılan site yönetimi ile ilgili
sözleşme
(yönetim planı) hükümleri dairesinde çözümlenmesi gerekir.
Tarafların sıfatına (aynı parselde kat maliki olmadıkları) göre
uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı ve
görev yönü
dikkate alınmadan davanın esası hakkında hüküm tesisi doğru
görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın
yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle
yerinde
olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün
HUMK’nun
428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek
halinde
temyiz edene iadesine, 14.9.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|