11. Hukuk Dairesi 2001/10420 E., 2002/2616 K.
HATIR TAŞIMASI
SİGORTACININ POLİÇE LİMİTİ İLE SORUMLULUĞU
ZARARIN YABANCI PARA OLARAK GERÇEKLEŞMESİ
İçtihat Metni
T.C.
YARGITAY
ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
2001/10420 2002/2616
T:25.3.3002
YARGITAY KARARI
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk
sigortacısı oldukları aracın içinde yolcu olarak bulunan
müvekkilinin kaza nedeniyle, ağır yaralandığını ve 5.075-DM tedavi
gideri harcandığını ileri sürerek, bu meblağ kadar maddi, 4.000-DM
kadar da manevi olmak üzere toplam 9.075-DM tazminatın, 04.09.1993
olay tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalılardan
müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı A vekili, müvekkilinin hatır taşıması yaptığını savunarak,
davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar doğrultusunda,
davacının tedavisi için doğrudan yaptığı masraflar tutarının toplam
3372 DM olduğu, olaydan 1 yıl sonra yapılan psikolojik tedavi
masraflarının olay ile bağlantısının kurulamadığı, bu kesim talebin
reddinin gerektiği, kabul edilen bölümün dava tarihi itibariyle TL
karşılığının 112.449.456-lira olduğu, davalılardan A’nin tam kusurlu
olduğu diğer davalının 50 milyon lira olan poliçe limiti kadar
sorumluluğunun bulunduğu, manevi tazminat talebinin dava tarihi
itibariyle TL karşılığının 133.392.000-lira olduğu, bunun
50.000.000-liralık bölümünün takdir edildiği gerekçeleriyle,
62.449.456-lira maddi, 50.000.000-lira manevi tazminatın
davalılardan A’den 50.000.000-lira maddi tazminatın diğer davalı
sigortadan tahsiline, her iki davalı için dava tarihinden itibaren
yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalılardan A vekili temyiz emiştir.
1-Dava, yolcu taşıması sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi
tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı taraf, her iki tazminat talebine konu zararının, yabancı para
üzerinden doğduğunu iddia ederek, her iki kalem tazminatın yabancı
para olarak aynen tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, BK’nun 83. maddesine dayanan davanın bu yönü üzerinde
durulmaması, bu noktada bir tartışma ve gerekçe ortaya konmaması,
dava tarihindeki kur’un TL karşılığı üzerinden hüküm verilmesini
gerektiren nedenlerin neler olduğunun belirtilmemiş olması doğru
görülmemiş, hükmün öncelikle bu yönden bozulması gerekmiştir.
2-Mahkemece, belirlenen 62.449.456-lira maddi tazminatın,
davalılardan sigortanın sorumluluğu 50 milyon lira olan poliçe
limiti ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müteselsilen tahsiline
hükmedilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, kabul şekli
bakımından doğru olmamıştır.
3-Yukarıda açıklanan bozma neden ve şekline göre, davacı ve davalı
vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek
görülmemiştir.
4-Davalılardan A vekilinin temyizine gelince; dava dosyası
içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde
dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya
aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının müterafik kusurunun
bulunmamasına, dolayısıyla TTK’nun 806.maddesi uyarınca maddi
zararın tamamından taşıyıcının sorumlu olmasına göre, bu davalı
vekilinin aşağıdaki hususların dışında kalan diğer temyiz
itirazlarının reddi gerekmiştir.
Ancak, hatır taşınması savunmasında bulunan bu davalı vekilinin
gösterdiği tanıkların, mahkemece dinlenmesi, davacı taraftan bu
noktada varsa karşı delilleri sorulup, toplanması ve sonucuna göre
karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmaması ve gerekçede
bir açıklama yapılmaması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı
vekilinin; 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan Abdi
vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı ve bu davalı
yararına BOZULMASINA, 4-a nolu bentte açıklanan nedenle, aynı davalı
vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 3 nolu bentte
açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı Abdi vekilinin
diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz
edenlere iadesine, 25.03.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |