20. Hukuk Dairesi 2001/10342 E., 2001/9610 K.
KESİN HÜKÜM
ORMAN KADASTROSUNA İTİRAZ
İçtihat Metni
T.C.
YARGITAY
Yirminci Hukuk Dairesi
E. 2001/10342
K. 2001/9610
T. 10. 12.2001
Kadastro sırasında M. Köyü 420 parsel sayılı 7408 m2 yüzölçümündeki
taşınmaz, hükmen ve ifrazen ½ pay oranıyla Ş. C. ile davacı H. C.
adına tescil edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın 1293
harbinden sonra adi iskan yoluyla kendilerine verilip, tapu kaydı
bulunduğunu, 1990 yılında yanlışlıkla tahdit sınırları içine
alındığını, işlemin iptali iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece,
davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık sürede açılmış orman
tahdidinin iptali isteminden ibarettir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce
11.02.1966 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu
bulunmaktadır. Daha sonra 27.06.1991 tarihinde ilanı yapılıp dava
tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Çekişmeli taşınmazın kadastroca 82 parsel numarası ve 18560 m2
yüzölçümüyle ½ pay oranında Ş. ve H. C. adına tespit edilmiş, Orman
Yönetiminin taşınmazın orman hudutları içinde bulunduğu iddiasıyla
Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinde açtığı dava 13.11.1962 tarih ve
4/265 sayılı Kararla tespitin iptali ile parselin orman sayılan yer
olması nedeniyle tapulama dışı bırakılmasına karar verilmiş ve hüküm
kesinleşmiştir. Daha sonra 1965 yılında çalışma yapan 1 numaralı
orman tahdit komisyonunca yapılan tahdit neticesinde 82 numaralı
parselin 10960 m2’lik bölümün orman ve 7600 m2’lik bölümün meyve
bahçesi olarak tespit ve tahdidinin yapıldığı, ancak gezici arazi
kadastro mahkemesince bu parselin tamamının tapulama dışı
bırakılmasına karar verildiği, bu parselde birlikte diğer orman
sahasının tescili için idarece tapu sicil müdürlüğüne başvurulduğu
sırada davacı Ş. ve H. Ceylan tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinin
1968/70 Esas numaralı dosyasında 82 parselin kendilerine iskan
yoluyla verildiği iddiasıyla Yönetim aleyhine tescil davası açtığı
ve yapılan yargılama sonunda, fen bilirkişinin 26.05.1969 tarihli
krokisinde (b) - (c) harfleriyle gösterilen toplam 11152 m2’lik
bölümün orman sayılan (a) harfiyle gösterilen 7408 m2’lik meyvelik
sahasının orman tahdit komisyonunun tahdit zabıt varakası ve Orman
Başmüdürlüğünün cevabi yazılarında orman sayılmayan yerlerden olduğu
gerekçesiyle 08.04.1971 gün ve 1971/65 sayılı kararla (a= 7408
m2’lik)’lik bölümün davacılar adına ½ pay oranıyla tapuya tesciline
karar verildiği, hüküm temyiz edilmeyerek 16.09.1976 tarihinde
kesinleştiği ve tapu sicil müdürlüğünce asliye hukuk mahkemesinin
08.04.1971 gün 1968/70-65 sayılı Kararının infazı sırasında 82
parsel 420 ve 421 parsellere bölünerek 420 parselde (A) harfiyle
belirlenen yer 7408 m2’lik bölüm 420 parsel sırasıyla ve bahçe
niteliği ile ½ pay oranıyla Ş. ve H. C. adlarına, yine (B) harfiyle
belirlenen yerinde 11152 m2 yüzölçümüyle ve 421 parsel sırasıyla
orman niteliği ile tescil harici bırakıldığı Bu işlemin 06.06.1979
tarih, 376 yevmiye ile tapuya tescil edildiği,
Daha sonra; M. Köyünde 12.11.1990 yılında aplikasyon ve 2/B madde
uygulaması yapan 1 Numaralı Orman Kadastro Komisyonu, kesinleşen ve
infaz edilen Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.04.1971 tarih,
1968/70-65 sayılı ilamını göz önünde bulundurmadan çekişmeli 420
parsel sayılı ile 421 parseli 1301, 1296, 1304, 1303 orman tahdit
sınır noktaları arasında yeniden tahdit içersine alınarak işlem
sonuçlarını 27.06.1991 tarihinde 6 aylık ve 10 yıllık sürelerle 3373
Sayılı Yasa hükümlerine göre askı ilanına çıkardığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan şu duruma göre;
Dava, 3373 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 2/B
madde uygulamalarına karşı 10 yıllık sürede genel mahkemede açılan
orman tahdidi ve aplikasyona itiraz davasıdır. Mahkemece 1965
yılında yapılan tahditten itibaren hak düşürücü süre geçtiği
gerekçesiyle davanın bu nedenle reddine karar verilmiş ise de 420
numaralı parselin orman sayılmayan yer olduğu konusunda daha sonra
taraflar arasında görülen ve H.Y.U.Y.’nın 237 maddesi hükmüne göre
kesin hüküm oluşturan 08.04.1971 gün 1968/70-65 sayılı karar
bulunmaktadır.
Sözü edilen kesin hükümle 421 parsel orman tahdit sınırı içinde
kaldığı ve 420 parsel ise bahçe niteliğiyle tahdit sınırı dışında
bırakılmış ve 420 numaralı parsel davacı gerçek kişiler adına tescil
edilerek hüküm infaz edilmiştir.
Kesin hüküm kamu düzeniyle ilgili olması nedeniyle, sonradan aynı
konuda çıkan uyuşmazlıkların bu hüküm göz önünde bulundurularak
çözülmesi gerekir. 3373 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan
aplikasyonda kesin hükümle tahdit dışı bırakılan bir yerin tahdit
içine alınması olanağı bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan neden ve
gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosyadaki
bilgi ve belgelere aykırı gerekçelerle davanın hak düşürücü süreden
reddi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz
harcının istek halinde iadesine 10/12/2001 günü oybirliği ile karar
verildi. |